Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
Cumhuriyetimizin 94.yılı kutlu olsun. (2017) Cumhuriyet yönetiminde egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ün de belirttiği gibi ;Türk ulusunun yaradılışına ve yaşantısına en uygun olan yönetim şekli Cumhuriyet'tir. Ne mutlu ki
Cumhuriyeti Böyle Kurduk
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, işgal altındaki Bir ülkenin halkını bağımsızlık meşalesi altında topladı. Parçalanmış ve yokluk içindeki bir imparatorluktan, tüm dünyanın saygı duyduğu, çağının ilerisinde bir devlet yarattı. Tarihi yeniden yazdı. Onun büyük devrimi ise “Cumhuriyet” oldu. Cumhuriyet'e giden yol ise zorluklarla doluydu. İşte tarihe
Reklam
Mustafa Kemal Atatürk hakkında okunması gereken kitaplar:
Mustafa Kemal Atatürk hakkında okunması gereken kitaplar: Güneşi Özledik – Ruşen Eşref Ünaydın Gazi Mustafa Kemal’in İslam / Kur’an Kültürü – Sedat Şenermen Çanakkale İlk Günde Biterdi – İsmet Görgülü Bir Dahinin Hürriyet Aşkı – Fahri Özdemir Atatürk’ün Ailesi, Osmanlı Arşiv Belgelerine Göre Atatürk’ün Soykütüğü – Mehmet Ali
Acaba Cumhuriyete Mi Geçsek?
Cumhuriyet dedikoduları o kadar yayılmıştır ki, Mondros Bırakışması koşullarının uygulanmasını denetlemek üzere o sıralarda Erzurum'da bulunan İngiliz subayı Yarbay Alfred Rawlinson, Londra'ya döndüğünde konuyu Dışişleri Bakanı Lord Curzon'a açmıştır. Anadolu'ya 1919 sonlarında ikinci gelişinde de, aynı konuya ilişkin olarak Erzurum'daki XV. Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir Paşa'nın ağzını aramış ve Paşa'dan, "Bizde cumhuriyet olamaz, çünkü an'anevî padişahlığa karşı hürmet ve muhabbet çoktur" yanıtını almıştır. Sonuç olarak, 1919 yazında birçok seçkinin kafasında cumhuriyet ilân etmek gibi radikal bir siyasal program oluştuğu kesindir. Ancak bu fikirde olanların siyasal seçkinler arasında çok küçük bir azınlık oldukları da kesindir. Dolayısıyla cumhuriyet fikrinin, bazılarının tercihi olmakla birlikte, Erzurum ve Sivas kongreleri sırasında önemli bir gündem maddesi olmadığı ve salt dedikodu konusu olarak kaldığı söylenebilir. Tabii kimilerinin, bazılarının iktidarı ele geçirmeleri hâlinde cumhuriyetin ciddi bir gündem maddesi olabileceğine ilişkin bir tedirginlik duymuş olmaları da unutulmamalıdır.
III. Meşrutiyet
Sultan VI. Mehmet Vahdettin'in, Damat Ferit Paşa'yı gönderip yerine Ali Rıza Paşa'yı sadrazam yapmasını ve yeni hükümete 7 Ekim 1919'da seçim çağrısı yaptırtmasını, halkın kendisine mutlak monark gözüyle bakmasından korkmasıyla açıklamak zorundayız. Nitekim, hasta olduğuna dair bir yalan uydurup, Müdafaa-i Hukukçuların çoğunluğu elde ettiği Meclis-i Mebusan'ın açılışına gelmemiştir. Hâlbuki, siyasetin cilvesi bu aşamada kendisine de pekâlâ yeni bir rol biçebilirdi. Çünkü Müdafaa-i Hukukçular Sivas'ta başlattıkları oyunu İstanbul'da da sürdürmüşler ve yeni seçim dönemine, "Dördüncü Devre-i İntihabiye" (Dördüncü Seçim Dönemi) demişler, yani II. Meşrutiyet hiç bitmemiş gibi davranmışlardı. Bununla da yetinmeyip sultana bir de cemile (hoşa gitmek için yaranma) yapmışlar ve kendilerine, önderleri Mustafa Kemal Paşa'nın isteğine karşın, "Müdafaa-i Hukuk Grubu" adını almayıp, sultan adına yapılan açılış konuşmasında geçen bir terimi, "Felah-ı Vatan" (Vatanın Kurtuluşu) terimini isim olarak benimsemişlerdi.
Cumhuriyet
Öte yandan, Mustafa Kemal Paşa da cumhuriyet ilân etme yolunda kamuoyunun hazırlanmasını tercih etmişti. Bilindiği gibi cumhuriyet, bir "hükümet krizi"ne çözüm olarak ilân edilmiştir. Gerçekte ise bu kriz tümüyle yapaydı ve daha meclis açıldığı sırada tasarlanmıştı. Nitekim, meclisin açılmasından sonra kurulan Fethi (Okyar) Bey hükümetinde içişleri bakanı olmaması ve bu görevi de Fethi Bey'in üstlenmiş olması, cumhuriyetin ilânına doğru atılan ilk adımdı. Neden böyle yapıldığına dair doyurucu bir açıklama olmadığı gibi, Fethi Bey'in 24 Ekim'de içişleri bakanlığından istifasının da ciddi bir gerekçesi yoktu. Amaç, "Büyük Millet Meclis Hükümeti" sisteminin zaafını bahane ederek rejim değişikliği yapmaktı.
Reklam
CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATÇILARI KRONOLOJİK SIRA
HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR (1864-1944) Kuyruklu yıldız.., Gulyabani HALİT ZİYA UŞAKLIGİL (1866-1945) Aşk-Memnu, Mai ve Siyah MEHMET EMİN YURDAKUL (1869-1944) mİLLİ şair MEMDUH ŞEVKET ESENDAL (1883-1952) Ayaşlı ve Kiracılar, Miras. Yahya Kemal BEYATLI (1884-!938) Kendi gök Kubbemiz, AHMET HAŞİM (1884-1935) Göl saatleri Ömer
150 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Yaşa Mustafa Kemal Paşa, Adın Yazıldı Mücevher Taşa!
Falih Rıfkı Atay
Falih Rıfkı Atay
etkinliği kapsamında yapacağım ikinci incelemem olacak. Etkinlik için Link: ->> #27899814 Babanız Atatürk kitabı ile Atatürk’ü yeniden okumaya var mısınız? Kronolojik biyografi incelemesi yapacağım, biraz uzun olacak ama unuttuğumuz bazı bilgileri hatırlamamıza yardımcı olacak.
Babanız Atatürk
Babanız AtatürkFalih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 2023670 okunma
YAZAR TANITIMI YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU
D.27.MART 1889 Ö. 13 ARALIK 1974 "Her akşam üstü sanıyorum ki, artık dünyanın sonu gelmiştir. Üzerinde yaşadığım bu toprak, ya içindeki gizli dert ile şişip çatlayacak ya da bir dehşetli gürültü ile, yerin dibine doğru çöküp gidecektir.” Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU Yakup Kadri Karaosmanoğlu, 27 Mart 1889'da Kahire'de doğar. Babası
544 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
#KitapYorumu #KitapÖzeti #Safahat Mehmet Akif Ersoy,Türk toplumunun felaket yıllarında yaşamış, tartışmaların, kavgaların,toplumsal değişimlerin merkezinde olmuş bir şahsiyettir.1873-1936 yıllarında yaşamış olan İstiklal Marşı şairimiz;bu bakımdan II.Abdülhamit Dönemi(1876-1908),İttihat-Terakki yılları (1908-1915),Birinci Dünya
Safahat
SafahatMehmet Akif Ersoy · Akçağ Yayınları · 20136,2bin okunma
Reklam
"Efendiler, yarın Cumhuriyet'i ilan edeceğiz!" 28 Ekim 1923
Cumhuriyet Bayramı, 29 Ekim 1923'te Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin cumhuriyeti ilan etmesi anısına kutlanır. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, bu günü "en büyük bayram" olarak niteler. Osmanlı İmparatorluğu 1. Dünya Savaşı'nda yenilmiş ve çok ağır şartlar içeren Sevr Antlaşması'nı imzalamıştı. Antlaşma uyarınca işgal güçleri Anadolu ve Trakya'yı işgal etmişti.  Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919'da Milli Mücadele'yi başlattı. Sonrasında kongreler düzenleyerek mücadeleyi örgütledi ve 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni kurdu. Bu, İstanbul'daki Osmanlı yönetimini fiilen işlevsiz saymaktı. Takip eden yıllarda Milli Mücadele başarılı oldu ve ülke düşman işgalinden kurtarıldı. Mustafa Kemal kurtarılan vatanın artık saltanatla yönetilmesini istemiyordu. Atatürk'ün amacı halk egemenliğiydi. 1 Kasım 1922'de TBMM, saltanatı kaldırdı. 29 Ekim 1923'te de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde ülkenin yeni yönetimi biçimi Cumhuriyet olarak kabul edildi. 
123 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.