·
Puan vermedi
27 Mayıs sonrasına bakıldığında da özgürleşme ve demokratikleşme yolunda çok önemli adımlar atıldığı görülmektedir. Bu dönemin eseri 1961 Anayasası’nın yapılış yöntemi ile içeriği ve kendi içlerindeki muhalefeti tasfiye etme pahasına çok kısa sürede seçimle sivil yönetimin kurulması bunun kanıtlarıdır. Kurucu Meclis’çe hazırlanıp, halkoyuyla kabul edilen 1961 Anayasası’yla yasaklar kaldırılmış, demokratikleşme sağlanmış, hak ve özgürlükler saygın yerine oturtulmuştur. Sendikalaşma ve sendikal haklar getirilmiş, sosyalist partilerin, gençlik örgütlerinin kurulması olanaklı kılınmıştır. Üniversite özerkliği, parlamenter hükümet sistemi, erkler ayrılığı ilkesi, yargı bağımsızlığı kabul edilmiştir. Ekonomide planlı kalkınma dönemine geçilmiştir. 1961 Anayasası’nın iki önemli eseri Anayasa Mahkemesi ve Cumhuriyet Senatosu olmuştur. Öncesine, amacına ve sonra yaşananlara bakıldığında “27 Mayıs”a devrim denilmemesi ancak önyargılı yaklaşımla olanaklıdır.
27 Mayıs Bir Devrimdir
27 Mayıs Bir DevrimdirCüneyt Akalın · Kaynak Yayınları · 20105 okunma
''Şunu itiraf edeyim ki klasik gizliliğin gerçek değerini seyirci olmasa öğrenemezdim.Ve şu kanıya vardım: ''Her şeyi göstermemek gerekir.''Günümüzün ressamlarından bazılarının neler söylediklerini biliyorsunuz.Bir tablo her şeyden önce bir ''obje'' dir, kendine özgü yapısı ve dokunuşu olan bir ''obje''. Ama onun anlamını bulan,yazarla işbirliği yapan seyircidir.'' Jean-Paul Sartre/ Saygılı Yosma'nın 1961 yılı basımında geçen Tiyatro Üzerine Sorular kısmından. (Konuşma 15 Ekim 1959'da yapılmış.)
Reklam
Bazı arabalar, koskoca ve yusyuvarlak lambaları sayesinde (Dodge,1956) gözlerini kocaman açmış ihtiyar adamlara; bazıları önlerindeki ızgara yüzünden (Plymouth,1957) kalın üst dudaklı fırça bıyıklı adamlara; bazıları kötü kötü gülerken ağızları taş kestiği için sayısız küçük dişi gözüken aksi kadınlara (Opel record, 1961) benziyordu. Mevlüt uzun burunlu kamyonları iri kurt köpeklerine; homurdana homurdana ilerleyen Skoda marka belediye otobüslerini dört ayağı üzerinde yürüyen ayılara benzetti.
1961'de Türkiye'nin en özgürlükçü anayasasına sevinirken, Menderes ve iki bakanının idamına üzüldüler. Siyasi nedenle idam kabul edilemezdi. O zaman uzaktan yüreklerini yakan ateşin, gün gelip kendi evlerini kavuracağı, o üç idamın intikamının kendi oğullarıyla iki arkadaşından alınacağı, akıllarından bile geçmiyordu.
"Gerçekten sevenlerin ,sevdiklerine olan davranışları her zaman yerindedir." Aynanın İçinden, 1961
“Bizim avludan mı kalkacak cenazem? Nasıl indireceksiniz beni üçüncü kattan? Asansöre sığmaz tabut, Merdivenler daracık” Nazım Hikmet neznin de yitirdiğimiz tüm değerlerin anılarına saygı ile Haziran'ın yükü ağır olur.. 1. Orhan Kemal – 2 Haziran 1970 2. Ahmed Arif – 2 Haziran 1991 3. Nazım Hikmet – 3 Haziran 1963 4. Ahmet Haşim – 4 Haziran 1933 5. Cahit Zarifoğlu – 7 Haziran 1987 6. Cemil Meriç – 13 Haziran 1987 7. Peyami Safa – 15 Haziran 1961 8. Hasan İzzettin Dinamo – 20 Haziran 1989 9. Ahmet Muhip Dıranas – 27 Haziran 1980
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.