70'lerde Allende yönetimine karşı Şili Aşırı Sağ-CIA faaliyetleri
1 Aralık 1971 'de gerçekleşen Hıristiyan Demokrat Parti'li kadınların boş tencere yürüyüşleri yaygınlaştı. Daha önce Küba Devrimi'nin başarısından sonra Castro'nun karşılaştığı bu teknik, Şi­li'de de kullanılmaya başlandı. 1972 Ekim 'inde Şili 'nin kuzey illerinde CIA ve Şili sağı tarafından planlanan ve gerçekleştirilen, kamyonla kamu taşımacılık sistemine kar­şı çıkmak amacıyla kitlesel lokavtlar tezgahlandı. 9 Ekim' de başlayan kamyoncuların grevini, 13 Ekim' de mağaza sa­hiplerinin ülke çapında grevi izledi. 14 Ekim'de Şili sağ siyasal partile­ ri grevleri desteklediklerini açıkladılar. 17 Ekim'de Tabibler Birliği ve otobüs sahipleri greve katıldılar. 19 Ekim 'de işadamları, sanayiciler de­ğişik meslek kuruluşları greve başladılar. "Patronlar Grevi" diye adlandırılan bu grevi, faşist grupların sabotaj­ları ve çeşitli provakasyonları izledi. Bu eylem ve taktiklerle ülkenin si­yasal ve ekonomik olarak kaosa girmesi hesaplandı. Bu kaos ortamıyla Unidad Popular hükümeti istifaya zorlandı.
Nostratik büyük dil ailesini oluşturan dil ailesi şunlardır: Samî-Hamî, Kartvel, Hint-Avrupa, Ural, Dravit, Altay(İlliç Svitıç 1971).
Reklam
Zar Atan Adam (The Dice Man, 1971) romanında George Cockcroft, eğer bir insan bütün kararlarını zara bırakırsa başına neler gelebileceğine eğilir: Töreler darmaduman olacak, hiçbir ilişkiye güven kalmayacaktır. Salınmanın bir yanı da budur: İçeriden bakınca dert olarak görünen bir durumdan, bir düşünce oyunuyla salınır çıkarsınız. Dışarıdan bakarak, işin içinde ne olduğunu daha iyi degerlendirirsiniz. Böylece vardığınız yeni idrakle, salınarak duruma geri dönersiniz.
Sayfa 20
1971 “70’lerin başında önümüz apaçık, ama kimimiz silahlı mücadeleyi benimsiyor kimimizse kitlelerle mücadeleyi. Bu bizi birbirimizden ayırıyor.” José Angel Cuevas
Zübeyir Gündüzalp, Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin ölümüne kadar (1960), hayatının esas gayesi olan Risale-i Nurların ve üstadımızın, bizzat hizmetinde bulunmuştur. 2 Nisan 1971 yılında henüz genç denebilecek bir yaşta Hakk’ın rahmetine kavuşan Zübeyir Gündüzalp, Üstad Hazretlerinin “Ben Zübeyir’imi kâinata değişmem.” iltifatına mazhar olmuş, hayatıyla da Risale-i Nur’u yaşayan ve bizlere örnek teşkil eden bir ağabeyimizdi. Cenâb-ı Allah, mekânını cennet eylesin. Amin.
Sarı Çizmeli Mehmet Ağa
1800'lü yıllarda doğan Mehmet Ağa, Karamanlı bir Yörük Türkmeni ve toprak ağası. Mehmet Ağa'dan Kıbrıs Girne'ye giderek Karaman'da yaptığı gibi ona verilen topraklarda tarım ve hayvancılık yapmasını istemişler. Mehmet Ağa, söz verdiği gibi buradaki toprakları işler, yanında binlerce kişi çalıştırır. Aynı zamanda küsleri barıştırır, yoksullara yardım eder, bekârları evlendiririr. Hatta evlendirdiği kişilere toprak bile bağışlar. Tüm hayatı boyunca varını yoğunu, yardıma ihtiyacı olan insanlara harcayan Mehmet Ağa, yokluk içinde hayata gözlerini yumar. 1971 yılında Kıbrıs'tayken Mehmet Ağa'nın ününü duyan Barış Manço, ağanın kabrini ziyaret eder fakat kabir çok bakımsızdır. Bunun üzerine sanatçı, 1979 yılında Sarı Çizmeli Mehmet Ağa parçasını yazar ve ağanın mezarını yaptırır. ***** Yaz dostum güzel sevmeyene adam denir mi Yaz dostum selam almayana yiğit denir mi Yaz dostum altı üstü beş metrelik bez için boşa geçmiş ömre yaşam denir mi ***
Reklam
Türkiye'de anayasa değişimleri 1921 meşruti monarşi Anayasası 1924 sivil darbeyle Cumhuriyet Anayasası 1945 çok partili Demokratik Anayasa çalışmaları 1957 seçimleri sonrası Kemalist ideolojiyi silme üzerine anayasa çalışmaları 1961 Darbe Anayasası 1971 askeri muhtırası sonrası yeni anayasa çalışmaları 1982 darbe Anayasası 2010 referandumu sonrası başkanlık sistemine geçmek için sivil anayasa çalışmaları Her anayasa değiştiğinde rejim değişir.
Bazı ülkelerin kadınlara oy hakkı verme tarihleri:
Yeni Zelanda=1893 Avustralya=1902 Finlandiya=1906 Norveç=1913 Amerika=1920 İngiltere=1928 Türkiye=1934 Fransa=1945 Belçika=1946 İsviçre=1971 Kuveyt=2006
Bu maksatla uzaya atılan Uhuru teleskopu, 1971 yılında Kuğu takımyıldızı yakınından yoğun x ışını almıştır. Bu ışını yayanın muhtemel bir karadelik olduğu düşünülmektedir.
208 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Kitap 1971 yılında gerçekleşen bir soygun hikayesini anlatıyor. 68 kuşağı bütün dünyada fırtına gibi esen bir kuşak. Gençler gelecek güzel günlere inanıyorlar. Bunun için devrim yapmak, devrimi yapmak için de para gerekli. Para için banka soymaya karar verirler. Gençler komün kurarlar. Şanş yüzlerine gülmüştür. Bu komünün bir üyesi olan, babasının zoruyla okulu bırakmış olan Kadir Kaymaz bankada çalışıyordur. Kadir Kaymaz arkadaşlarına yardım edecektir. Sonunda dört arkadaş Hikmet Çiçek, Ertan Günçiner, Aydın Çubukçu ve Kadir Kaymaz nakil sırasında "Türkiye halkının kurtuluşu adına arabadaki paralara el koyuyoruz" diyerek nakil aracını soyarlar. Beklediklerinden daha fazla para vardır araçta. Bu paranın bir kuruşunu bile kendileri için harcamazlar. Onlar için önemli olan tek şey ülkenin geleceğidir. Daha sonra kaçışlarını, yakalanışlarını ve cezaevinde yaşadıklarını okuyoruz. Ben o yılları, o yıllarda yaşananları hep merak etmişimdir. Sizlerde benim gibi o yıllara ilgiliyseniz bu kitabı kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.
Halk Adına Paralara El Koyuyoruz
Halk Adına Paralara El KoyuyoruzSinan Onuş · Doğan Kitap · 20243 okunma
Reklam
Baban, Cemil Gezmiş
“Oğlum Deniz, 12 Ocak’tan beri Türkiye radyolarında ve basında banka soygunu ile ilgili haberleri büyük bir üzüntü içinde takip ediyorum. Kendi kendime bu suçun faili olup olamayacağını düşünüyorum ve bunun için çok önceleri yeniden yaşamış gibi canlandırıyorum hayalimde. Karlı bir şubat sabahı Ayaş’ta dünyaya gözlerini açtığın zaman ilk işin
10/10 puan verdi
·
Beğendi
''Yazdıkların şiir değilse kalsın” … “Aklınla yapayalnız baş başa Nice alevli geceler geçtin” … “Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla” Cahit Zarifoğlu Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
Şiirler
ŞiirlerCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20213,965 okunma
210 syf.
8/10 puan verdi
Natalia Gınzburg-Sevgili Michele #kitapyorumum Uzun zamandır kesfetim de çok sık karşıma çıkmış olup aynı zamanda bir anda kaybolan o kitabın ismi; İşte Böyle Oldu kitabıydı. Fakat bir türlü konusunu sevemediğimden bana biraz aşk kitabı geldiğinden okumak istememiştim. Fakat gelin görün ki; Aynı yazarın bir diğer kitabı olan; Sevgili Michele
Sevgili Michele
Sevgili MicheleNatalia Ginzburg · Can Yayınları · 202418 okunma
1971 yılında yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, 1181 çocuk suçludan 701'nin gecekonduda yaşadığı belirlenmiştir. Kendimce, Bazı ciddi araştırmaların istatistik tablolarının sunulmayıp bir araştırma denmesi bilgiden şüphe ettirse de dipnot olarak bulundurmanın gerektiğini hissettim.
Sayfa 199 - Remzi KitabeviKitabı okudu
1966'da Tunus'ta yaşarken burada grev yapan öğrencilerle dayanışma sergiledi (Macey 1994:191, 205). Paris'te 1968 olayları yaşanırken Foucault Tunus'taydı ama olayları büyük bir dikkatle izlemiştir. 1969'da Vincennes'de bir öğretim görevlisi olarak Fransa'ya döndü ve öğrencilerin üniversiteyi işgal ettiği bir etkinlikte gözaltına alındı (Macey 1994:209). 1971 ve 1973 yılları arasında ırkçılık ve Vietnam Savaşı karşıtı çok sayıda gösteriye katıldı ve pek çok bildiriye imzasıyla destek verdi. Ayrıca İspanya hükümetinin ayrılıkçı Bask hareketinin iki üyesini idam cezasına çarptırmasını protesto eden bir delegeyle birlikte 1975 yılında İspanya'ya gitti ve delegenin diğer üyeleriyle birlikte İspanya'dan sınır dışı edildi. Sovyet Rusya muhaliflerinin maruz kaldığı uygulamaları protesto eden ve Polonya'daki Solidarność [Bağımsız Özyönetimli Dayanışma Sendikası] hareketini destekleyen kampanyalara da katıldı ve İran'daki devrimle ilgili yazılar da yazdı (maalesef sonradan 'yanlış' tarafı övdüğü anlaşıldı) (Foucault 1988f). Siyasi eleştirileri iktidar sahipleri ya da sağcılarla sınırlı kalmadı, Komünist Partisi'nde kısa süreli üyeliğin ardından hararetli bir anti-Komüniste dönüştü.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.