İnsan en tehlikeli hayvan
Bu seri katillerin ortak özelliği, öldürme dürtülerini önce bir hayvan üzerinde denemek, tatmin etmekti. Özellikle kediler seri katillerin gençlik veya çocukluk yıllarındaki ilk kurbanlarıdır. Eğer bir kediye köpeğe mal değil can gözüyle bakılsaydı, bu caniler ilk eylemlerinde hapsi boylardı ve aşağıda sadece rakamdan ibaret gördüğünüz
Atam boşuna bombalatmamış diye yorumladım
Yıl 1955.
Rize İyidere Belediyesi Başkanlığını Mehmet Mete kazanıyor. 1960 yılına kadar görevde kalıyor. 1963'te bir daha kazanıyor, 1968 yılına kadar bu görevi yapıyor.
1969 yılında bayrağı Nihat Mete devralıyor. 1980 ila 1984 yılları arası malum darbe süreci... Nihat Mete, 1984'te bir daha başkan oluyor ve 1992 yılına kadar başkanlık
Sayfa 195Kitabı okudu
Yıl 2009, Nagehan Alçı o yıllarda Akşam gazetesinde yazıyor. Hedefinde büyük bir gazeteciliğe imza atmak var. O zaman kendisine 'Ermeni açılımı' görevi verilmiş olacak ki, 'kahramanımız' Ermenistan işgali altında bulunan kardeş Azerbaycan toprakları olan Karabağ'a gitmeye karar veriyor. Zaten o yıl "Ben de
Sayfa 85Kitabı okudu
1992 yılından itibaren "Türkçe Konuşan Devletlerin Devlet Başkanları" isimli zirve toplantılarında Türk devletleri arasında siyasi, ekonomik, kültürel ilişkiler ele alınmıştır.
Bu toplantılardan en önemlisi 2-3 Ekim 2009 tarihlerinde düzenlenen Nahçıvan toplantısıydı ve bu toplantıda Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan birlikte Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi, kısaca Türk Keneşi'ni (bilinen ismi ile Türk Konseyi) kurma kararı aldı. 16 Eylül 2010 tarihinde Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirvesi'nde imzalanan bildiri ile Türk Keneşi resmen faaliyete başladı. Türk dili konuşan ülkeler arasında ilişkilerin genişletilmesini esas olan kurum, özellikle kuruluşunun 10. yılından, yani 15-16 Ekim 2019 tarihindeki Bakü Zirvesi'nden itibaren siyasi kararlar alarak uluslararası arenada ağırlığını hissettirmeye başlamıştır. Ayrıca kurum, Covid-19 salgını sürecinde sağlık alanında işbirliği konusunda gösterdiği başarı ve işgal edilmiş topraklarını Ermenistan'dan kurtarmak için girdiği savaşta Azerbaycan'a verdiği destekle faaliyetlerini sürdürmüştür. Türk Keneşi'nin özellikle son yıllardaki çalışmalarını genişletmesiyle uluslararası arenada öne çıkması, bazı devletlerin de gözlemci üye olarak Türk Keneşi'ne katılmasını sağlamaktadır.
Sayfa 130Kitabı okudu
POLONYA EDEBİYATI - Şiirin Mozart’ı : Wisława Szymborska
“Şiirin Mozart’ı : Wisława Szymborska
“Geçici olan bir anın bile, zengin bir geçmişi vardır.”
(2 Temmuz 1923, Poznań – 1 Şubat 2012 Krakow)
1996’da Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan, Zbigniew Herbert ve Tadeusz Różewicz ile birlikte çağdaş Polonya şiirinin önde gelen temsilcisi olarak kabul edilen Polonya’nın yetiştirdiği en büyük şairlerden biridir
İttihat, Osmanlıda oğlancılık, Rabıta, 28Şubat, Apollo, Yunan...
_İttihat Terakki Cemiyeti_
_Mustafa Kemal Paşa, Rauf Orbay, Kazım Karabekir, Fethi Okyar, Halil Kut, Mehmet Akif Ersoy, Fahrettin Paşa, Enver Paşa, Cemâl Paşa, Talat Paşa, İsmet İnönü, Celal Bayar, Ali Fuat Cebesoy, Ali Çetinkaya, Ziya Gökalp, Hacı Bekir, Tevfik Rüştü Aras, Said Halim Paşa, Nuri Conker, Çerkez Ethem, Yunus Nadi…
_1889 devletin
_Din, bütün yaşamı boyunca çalışan ve yokluk çekenlere, şükretmeyi, azla yetinmeyi, kısmete boyun eğmeyi, sabırlı olmayı ve öteki dünyada bir cennet umuduyla avunmayı öğretir.
_Din, halkı uyutmak için afyon niteliğindedir.
_En derin dinsel önyargı kaynağı yoksulluk ve cehalettir. Savaşmamız gereken kötülük de budur. Din aldatmacasının gerçek
Politik Yorumlar
_Türk olarak arabistan'a gidiyorsun. İnsanlar seni Türkçe selamlıyor; camilerden her gün Türkçe dualar yükseliyor; senin toprağını kutsal kabul edip senin gibi giyinmeye, düşünmeye ve konuşmaya çalışıyorlar. Yerde Türkçe bir yazı, örneğin Türk malı bir çikolatanın ambalajını görünce öpüp yerden alıyorlar. Okullarında senin tarihin,
"Ben bu kadar aciz miyim?"
Merhabalaaar!
İnceleme yazmayalı uzun zaman olmuş, bir an nasıl başlayacağımı bilemedim. Öncelikle yazarımız 
Üstün Akmen bahsetmek istiyorum.
Yazarımız, İstabul, Üsküdar’da doğmuştur. Birçok yerde görev yapmıştır. Üstün Akmen, 1961 yılından ölümüne dek yazmıştır. Önce Evrim, Dönem, Yeni Ufuklar, Yeni İnsan, A gibi dergilerde öykü ve denemeleri yayımlanmıştır. İlk yayımlanan eseri, 1992'de çıkan Çarçafın Gizlediği Dişilik adlı gezi kitabıdır. (Okumayı düşünmüyorum.)
Yazarımız, her cümleden sonra yorum yapıp düşünmemiz için bizi adeta zorluyor! Zorlama zorlana bitirdim bu yüzden. Bazen yazarın dili ne kadar iyi olursa olsun kitabın konusu güzel değilse insan okumak istemez. Bu yüzden bir daha yazarın kitaplarını okumak istemek zorlaşıyor...
Kitap hoştu, tatil zamanındaki demokrasi anlayışından tut küreselleşmeye kadar geniş konulara sahip bir kitap. Ne ararsanız var denilecek türden. Önceki sayfada ekonomiye üzülürken ikinci sayfada sevda cümlelerine yer verip bizi gülümsemetmeyi çok iyi becermiş yazar.
Baş kahramanımız içinde yaşadığı hesaplaşmaları şu an herkesin yaşadığı sorunlar.. bu yüzden bazı yerlerde bayağı bir etkisi oldu diyebilirim.
Eğer illa kitap bana bir şey katmalı düşüncesi ile okumak isterseniz, okumasanız da olurmuş. Paylaştığım alıntılar dışında bana katkısı olduğunu düşündüğüm bir cümle yok. Okumasanız da olur, okusanız da pişman olmazsınız.
İyi okumalar dilerim, şimdiden.
"Ey yaşam! Yeniden kabul et beni, değerli kıl, bana her şeyi baştan öğret," diye yüksek sesle söylendim. (s183)
"1 olumsuz mesaja karşılık 5 olumlu mesaj"
Pozitif psikoloji alanında çalışmalar yapan John Gottman, 1992 yılından başlayarak, yeni evlenmiş 700 çiftin kendi aralarında yaptıkları görüşmeyi laboratuarında 15'er dakikalık bir süreyle kaydederek değerlendiriyor. Bu değerlendirmelere dayanarak 1 olumsuz mesaja karşılık 5 olumlu mesaj veren çiftlerin evliliklerinin mutlu ve başarılı olacağını, oranın 1-1'e yaklaştığı durumlarda ise ilişkinin çatırdayarak boşanmaya gideceğini öngörüyor. 10 yıl sonra Gottman ve arkadaşlan, sadece 15 dakikalık izlemenin sonucuna dayanarak yaptıkları değerlendirmeyle boşanacak çiftleri %94 isabetle tahmin ettiklerini görüyor. Benzer bir durum işyerleri için de geçerlidir. İş ortamında da 1 olumsuz mesajin 3 olumlu mesajla desteklendiği çalışma gruplarının başanlı olduğu, bu oranın 1-3'ün altına düştüğü gruplarda verimliliğin azaldığı görülüyor.
Ancak hiç şüphesiz bu anlatılanlar, yanlışların görmezden gelinmesi ve her şeye olumlu bakılması gerektiği anlamına gelmez. Çünkü olumlu geribildirim, övgü ve takdir mutlaka gerçek temellere dayanmalıdır. Bunun için "yanlışı yakalama" kültürünün terk edilerek insanları doğru bir şey yaparken yakalama anlayışının yerleşmesi beklenir.
Yanlışları ve sorunları görmezden gelmek de tehdit ve engelleri yok sayarak, yaşanacak problemlerin ertelenmesine ve büyüyerek karşımıza çıkmasına yol açar.
Sayfa 171
