Siz hiç çocuğu gözleri önünde öldüğü halde eşine hizmetten geri durmayıp eşi için süslenen bir kadın gördünüz mü? Hatta ondan daha lütufkâr, daha yumuşak üsluplu davranan birini gördünüz mü?
– “Gördünüz mü?” diye bağırdı. “Medeniyet kadının gözlerine hitap eder. Kadınların çoğu ellerinin zarif bir hareketi için piyano çalarlar ve musiki onlar için güzel bir ‘pozisyon’dan ibarettir .”
– “Hayır,” diye itiraz edildi, “hakiki musikişinas kadınlar var!”
Diyarbakır 1k Okuma Kulübü olarak uzun bir süre alsada AEDEN kitabını okudu. Toplantıda şu sorulara yanıt aranmaya çalışıldı:
Soru 1
Tekamül kavramı ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
Soru 2
Yüksek eğitim almış bir insanın katil olduğunu hiç gördünüz mü? Kitapları severek okuyan, sanatla ilgilenen bir insanın küfürlü konuştuğunu gördünüz mü? Beslenmesine, sporuna dikkat eden bir insanın argo konuştuğunu gördünüz mü?
Standartlar iyileştirilmeli, spor salonları, meyve sebze, et, kitap, sinema bileti, bunlar her insana belirli sayıda ücretsiz olmalı, Robinsonlar nerdesiniz????
"Üç kör fare... üç kör fare, Nasıl da koşuyorlar, bak! Nasıl da koşuyorlar, bak!
Çiftçinin karısının peşine takılmış hepsi, O da kuyruklarını kesmiş bıçakla, Ömrünüzde gördünüz mü böyle bir manzara, Bu üç... kör... fare... gibi?"
Siz de benim gibi kimmiş bu geyşalar, diye merak edip haklarında biraz bilgi edinmeye kalktıysanız muhakkak bu kitapla karşılaşmışsınızdır. Ve kitabın kapağını açtığınızda, " Bir zamanlar Kyoto'nun en ünlü geyşalarından birinin anılarından uyarlanmış gerçek bir hikaye." yazısını -kelime kelime aktaramamış olabilirim- görmüşsünüzdür. İşte