381 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Dünden Bugüne Kalanların Türküsü...
Hani bazı kitaplar vardır okuduğunuz zaman suratınıza tokat yemiş gibi hissedersiniz. İşte ben şu an öyleyim. Kaç gündür suratıma tokat yemiş gibi dolaşıyorum. Yediğim lokmalar boğazıma düğümleniyor. Hüseyin'in, Fatma'nın, Sefer'in yokluktan yiyemediği için, bu dünyadan göçüp gittiği, o lokmalar boğazımdan bir türlü geçmiyor. Kitap bitene kadar
Savaş ve Açlar
Savaş ve AçlarHasan İzzettin Dinamo · Heyamola Yayınları · 20051,280 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
24 saatte okudu
Varsayımlarımızdan kurtulmamızı isteyen bir varsayımcı…
Felsefe-Düşünce başlığı altında son zamanlarda okuduğum en sığ, derinlikten en uzak, çelişkilerle dolu ve maalesef yine eleştirmeye çalıştığı şeyin bilgisinden yoksun bir kitap olan
Spinoza'nın Sevinci Nereden Geliyor?
Spinoza'nın Sevinci Nereden Geliyor?
‘la karşınızdayım sevgili 1k dostları… Yazar
Çetin Balanuye
Çetin Balanuye
, bir
Spinoza'nın Sevinci Nereden Geliyor?
Spinoza'nın Sevinci Nereden Geliyor?Çetin Balanuye · Ayrıntı Yayınları · 2017828 okunma
Reklam
"Kalbim ağrıyor" demenin zarifcesi nedir mesela? Unutulmuş yahut yarım kalmış bir hikâyenin kahramanı olmanın sancısı nasıl dile dökülür zarifce. Kimseyi kırmadan, incitmeden; 'Beni kuytu bir köşede unutun ne olur, yürüdüğüm yolun izlerine yük oluyorum" diyememenin ağrısı zerafetle hangi kelimeye tekabül eder? Bir çiçek koyabilsek keşke bizde kalbimizin pencere önüne. 'İçeride bir hasta var, kalbi yorgun Ne olur az biraz sessizlik Az ötede oynasın dünya, oyunlarını. Nefsim sesini kıssın az biraz. Kafamın içindeki sesler dinsin. Bulmalıyım bir yol. Derdimi, hüznümü bir sarı çiçekle anlatacak kadar zarif bir yol. Ben yollar ararken, yarım kalmış hikâyemin şairi şöyle diyordu; "Sen, derdini kalbine çiçek diye takanların da Rabbisin, kalbimin gergefine bir kanaviçe çiçeği misali kondur derdini. Derdinle çiçeklendir kalbimi."
Aşk hamalı
Aşk hamali Aşk yerine dert taşır Aşklar artık dert olmuş, sert olmuş Aşk yaşanmaz hale gelmiş Seven dert yükü, hamal misali Aşkın dertse Yükün ağırdır Sevda yüklü sözcükler Sana çok ağır geldiler Çıkmaz sokakta yükün ağır Sen aşk dersin, aşk sana yük Halin yaman olmuş Derdin çekilmez Ah hamal vah hamal...
250 syf.
10/10 puan verdi
·
16 günde okudu
(öncelikle teşekkürler 1K..)
Arkadaşlar bu benim ilk Risalem.. E doğal olarak çok heyecanlı ve huzurluyum(okuyan bilir ruh halimi) Başlama serüvenim sizlerin alıntılarınız ile oldu. Dilinin ağır olduğunu biliyoruz ve hangi yayın evinden daha iyi okunur bunun ayırdımını yapamamak da eseri elime almamı geçiktirdi. Bitirdiğim eserin yayınevi RNK NEŞRİYAT Basımı harika ciltli
Îman ve Küfür Muvazeneleri
Îman ve Küfür MuvazeneleriBediüzzaman Said Nursî · Rnk Neşriyat · 04,914 okunma
Selamun aleyküm, Hayırlı sabahlaar
“İyi arkadaşla kötü arkadaşın misâli, misk taşıyanla, (demirci dükkânında) körük çeken insanlar gibidir. Misk sahibi, ya sana kokusundan ikram eder veya sen ondan satın alırsın. Körük çekene gelince; o, ya senin elbiseni yakar, yahut da onun kötü kokusu sana sirâyet eder.”  (Buhârî, Buyû’, 38; Müslim, Birr, 146) 🌹🌹🌹
Reklam
bile bile
Nereye baksam sen Sensizlik ve sessizliğe büründüm Geçer sandım Ama sanmakla yetindim Şimdi kapı çalsa Girsen içeri Gözlerine dalsam O uçsuz bucaksız deniz misali gözlerine... Çeksem bin yıllık hasretimle kokunu içime... Sarsam seni en sıkısından Tutsam, hiç bırakmasam ellerini Ama yoksun Gözlerim hiç gelmeyeceğini bile bile Yollarını gözlemekte Bak ellerim hâla boş Hiç tutmayacağını bile bile Sana olan sözlerimi Mürekkepli kalemle yazıyorum Mürekkebin biteceğini bile bile... Ve sen sevgilim çok güzel bir kelebektin Hiç tutamadım, hep kanatlarını izledim..
Zehra
Zehra
Sultan Süleyman misali.
§ "Niceleri geldi, neler istediler ; Sonunda dünyayı bırakıp gittiler; Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi? O gidenler de hep senin gibiydiler." §
Sayfa 39 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
582 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Garip Bülbül Neşet Ertaş Hayatı - Sanatı - Eserleri Cilt 2
En uzun ve detaylı kitap incelememdir! İkinci cildi okurken, kitabın okunması bittiğinde nasıl bir inceleme yazabilirim diye düşünerek kimi bölümlerinde notlar aldım. Doğrusu bir yandan kitabı okurken, bir yandan benim gibi 1960'lı yıllarda doğup büyüyenler bilir, bizlerin çocukluğu ilkokul yıllarımızdan başlayarak plaklar dinleyerek geçti.
Garip Bülbül Neşet Ertaş Hayatı-Sanatı-Eserleri
Garip Bülbül Neşet Ertaş Hayatı-Sanatı-EserleriErol Parlak · Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları · 033 okunma
Ey aşk neredesin, kimlere dolandın? Kimler tuttu nefesini? Çağlara hapsoldun. Bir dertsin ve dermanı yine sende. Bir biçare derviş misali... Neredesin? Soluğumuzda bir tat, bir koku; sarmış ama sen yoksun. Sen öyle bir tılsımsın ki terk edilmiş gibiyiz. İnsana en güzel yakışan, insana en güzel elbise, sen yoksan biz bir bedene sıkışmış ruhuz. Ruhsuzluk bu. Varlığın, yokluğun içinde eriyor...
Reklam
"Dil"e bak sen..
Unutma; dil denilen şey seni rezil de eder, vezir de... Bir dil ile bağlanırsın birine düğüm olurcasına. Bir dildir yine sevdiğinden seni buz gibi soğutan. Dilden dökülenlerle uçarsın bulut misali ve dile gelenlerle girersin o yer bir yarılsa, yerin yedi kat altına. Dil yalancıdır! Dil en gerçekçidir!
560 syf.
8/10 puan verdi
·
17 günde okudu
KARAKTER PROBLEMİ OLAN BİR KİTAP
Sen ne illet bi kitaptın yaa ilk 300-350 sayfayı okurken harcadığım zamanı bana geri ver lütfen okurken can çekiştim. Okunması zor isimler -çeviri de girince ve Türkçe sondan eklemeli bir dil olunca- iyice mundar oldu kitapta. Kitap sadece ana erkek karakter için yazılmış diyeceğim karakter kitabın yarısından sonra giriyor. Evren için yazmış desem karakterler çok sönük kalıyor pek anlamadım doğrusu. Ne çok basit anlatımlı ne de çok karmaşık olmamasından ötürü sevdim bir fantastik kitap için idealdi. Kadın ana karakter kadar aklı bir karış havada başka karakter varsa o da dışına baksan kat kat cila içeriyi kemiren tahtakuruları misali gereksizliğin kitabı yazılsa başrolü olacak olan PRENS DANTE'dir. Keşke Karga Kral Lorcan şu kız için harcanmasa...Gerçi kendisi de genel geçer cool gözükmek için yazılmış bir karakterdi ama olsun yine de sevdim. Yayınevine artık bir şey demek istemiyorum kitabı okurken Allah canımı alsa da kurtulsam dediğim çeviri ve sayfa kalitesinden oluşuyordu. Tamam abartmayalım o kadar kötü değil ama verdiğim paraya da değmez. Sadece kapak tasarımı güzel. Kırış kırış ve birbirine yapışmış sayfalar...neyse. Sekiz puanı verdiysem evreni iyi kurgulanmış ve fantastiğe doyurmuş olduğu içindi. Bir de ana karaktere, kitabı bu kadar uzun yazabilecek kadar dayanabildiği için yazara helal olsun. Yetişkin içerik yazısına aldanmayın üstünkörü bir kere anlatılmış bir birliktelik var. Bu yüzden +16 herkes okuyabilir. Yine de bence 16 yaş ve 30 yaş arasına daha çok hitap ediyordu diye düşünüyorum.
Çırpınan Kanatlar Evi
Çırpınan Kanatlar EviOlivia Wildenstein · Olimpos Yayınları · 2023254 okunma
Evvel zaman içinde ormanın sakinleri toplanıp çok kıymetli bir hazineyi aslana bırakır, "Bunu ancak sen koruyabilirsin der." Aslan her an uyanık davranarak bütün hırsızlara ve hayvanlara karşı emanet hazineyi korur. Günün birinde küçücük bir fındık faresi gelip boyuna posuna bakmadan gücünü kuvvetini düşünmeden "bırak şu hazineyi de biraz da biz koruyalım" der. Aslanın bu haddini hiç bilmeyen fareye güleceği ve gürleyeceği gelir ama onu pençesine almaya bile tenezzül etmez. Fındık faresi bu hale daha çok alınarak uyurken aslanın kulağına girer, ormanlar kralı uyanınca o kadar ızdırap duyar ki başını duvara vura vura ölür. Son dakikaya kadar da Hazineyi bırakmaz. Fındık faresi aslanın öldüğüne kanaat getirince kulağından çıkar, şöyle bir etrafına bakar artık hazinenin sahibi benim diye bir ileri bir geri gider gelir. Hazinenin sahipleri gelip olanları görünce çok üzülürler ancak bu hazineyi yine bir aslan korur diye başka bir aslanı getirirler. Olanları bir kenardan seyreden fare "ormanı yakmadan bu aslanlardan kurtulamayacağım" diye gider kuyruğu ile bir ateş alır ama kuyruğundan tutuşarak ancak kendisini yakar. Böylece helak olup gider. İşte evladım İslam dini yeryüzüne inmiş en kıymetli hazinedir. Onu, Rabbin manada aslan gibi güçlü koruyucuları kıyamete kadar bekleyeceklerdir. Fare misali yezitler görünüşte galip olsalar da hakikatte bu bekçilerin aslan gibi koruyucu ve kudretli sıfatları nesilden nesile geçerek kıyamete kadar sürecektir.
216 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Daha karpuz kesecektik...
Spoiler dolu bir inceleme yazmak istiyorum. Yazarın alışıldık çizgisinin dışında bir kitap. Bilim-kurgu sayılmasa da ona yakın bir tür. Dünyayı nükleer felaketlerden kurtarmak üzere daha önce varlıklarından haberdar olunmayan bir grup, ki kendilerine "empedokles'in dostları" adını veriyorlar, ortaya çıkıp olaya el koyuyorlar. Nükleer
Empedokles'in Dostları
Empedokles'in DostlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20215,1bin okunma
Aşk Sensin
İki beden de yaşayan bir can misali, Duyduğum sen, gördüğüm sen, hissettiğim sensin. Yağmura susamış toprak misali, Hasretim sen, yangınım sen, susuzluğum sensin. Sabrın dudaklarından yudumlarken acıyı, Gözyaşım sen, ızdırabım sen, çilem sensin. Soğuk misali işlerken sensizlik yüreğime, Sıcaklığım sen, umutlarım sen, hayallerim sensin. Gecenin koynunda yükselirken içimin çığlıkları, Feryadım sen ,figanım sen, yakarışlarım sensin. Uykuya hasret kalmış gözler misali, Beklediğim sen, istediğim sen, umudum sensin. Acıyan yanlarıma sarsam da hayalini, Dertlerim sen, dermanım sen, ilacım sensin. Gözyaşları misali süzülürken yanaklarımdan, Korkularım sen, kuşkularım sen, sorgularım sensin. İsmini her anışta titrerken dudaklarım, Üzüntüm sen, sevincim sen ,mutluğum sensin. Kabul olmuş bir duanın intizarını yaşarken, Firakım sen, vuslatım sen, özlemim sensin. *** Mehmet Ercan Fes
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.