Acımak için ölümün tecrübesi yetmezdi; kuru mısır ekmeğinin de acısını tatmak lazımdı. Bu yüzden onun için dünya ikiye ayrılıyordu. Halbuki kitaplar, sevginin birleştirici bir şey olduğunu yazıyorlardı. Evet, kitaplar ne derse desin, dünya ikiye ayrılıyordu: bir yanda annesi, kardeşi ve ona benzeyenler, bir yanda da, bilerek veya bilmeyerek onların ıztırabına sebep olanlar vardı.