İncelememe geçmeden önce söylemek istiyorum. Genellikle 1k' da inceleme yapmıyorum. Bunun farkındayım. Ama bunun sebebini şuna bağlıyorum. İnceleme gerçekten önemli bir şey. Kimi zaman bir sürü insan bir inceleme sayesinde kitabı okumaya karar verirken, kimi zamansa bir inceleme yüzünden bir sürü insan belki de çok güzel olan bir kitaptan mahrum kalıyor.
Ama Paramparça bir kız, benim kötü diyebileceğim son kitap bile olamaz. Amacım övmek değil, bir kızın - acı çeken bir kızın- okuduğum en güzel hikayesiydi. Yazarın hayatını okuyup anlamlandırdığınızda her şey ortaya çıkıyor zaten.
Burada başrol Charlie Davis ile ilgili sürülerce şey yazabilirim. Sürülerce şey betimleyebilirim. Fakat ben yine de bunu kendinizin bulmasını çok daha yararlı buluyorum. Daha etkileyici olur bence.
Kitaptaki her olayda, Sessiz Sue' nun yani Charlie'nin yaşamını daha iyi kavradım. Bakış açısını, yaralarını deşmesini, hatta belki de deşilmesini...
Bu kitabı tüm her şeye açıksanız okuyun derim. Charlie'nin sesine kulak verin ve sizi kendi dünyasına çekmesine izin verin.
Yazarın da dediği gibi, "İnsanlar bu kızları bilmeli. Acılarını bedenlerine yazan kızları."