"beni güzel hatırla! bunlar son satırlar... farzet ki, bir rüzgârdım, esip geçtim hayatından ya da bir yağmur sel oldum sokağında sonra toprak çekti suyu... kaybolup gittim, belki de bir rüya idim senin için. uyandın ve ben bittim... beni güzel hatırla! çünkü; sevdim seni ben, herşeyini... sana sırdaş oldum, dost oldum, koynumda
MUSTAFA KUTLU OKUYORUZ!!
... Benim anlatacak olduklarım
Uzun Hikâye
Uzun Hikâye
aslında ama
Ya Tahammül Ya Sefer
Ya Tahammül Ya Sefer
deyip aldım elime kalem kağıdımı. Anlatacaklarım aramızda
Sır
Sır
kalsın olur mu? Ona hep
Menekşeli Mektup
Menekşeli Mektup
lar yazmak istiyorum. Bu
Reklam
Ünlü Yazarlarca Pek Sevilmeyen 14 Klasik;
Günaydın Sevgili 1k Okurları, çayınızı kahvenizi hazırlayın... Sizler için güzel bir yazı buldum. Kayıprıhtım'a teşekkürlerimle... Yazı ile ilgili fikrinizi yoruma bırakmayı unutmayın. Okuyunca anlarsınız. :)) * ~Ünlü Yazarlarca Pek Sevilmeyen 14 Klasik ~ Dünya edebiyatının mihenk taşları olan klasik eserleri sevmeyenimiz var mıdır,
Değerli 1K Okurları! Yaklaşık 1 ay önce bir etkinlik düzenlemiştik; İslam Düşüncesi Üzerine Kitap İncelemelerİ. Bu bağlamda İnceleme yapan arkadaşların iletilerini ayrı zaman dilimlerinde paylaştım. Şu an hepsini bir araya getirdim ve sizlerle paylaşmak istiyorum tekrardan:))) Öncelikle; İnceleme zahmetinde bulunup da değerli vakitlerini
Beş Yüzüncü Kitaba dair...
26 Aralık 2020 Tarihinden bu yana kullanmaya başladığım
1000Kitap
1000Kitap
Uygulaması sayesinde okuduğum kitapların seceresini tutmuş oldum. Bu birazda beni daha fazla okumaya teşvik eden motive olmamı sağlayan bir neden oldu diyebilirim. ☆
1000Kitap
1000Kitap
Uygulamasını kullananan nitelikli ve saygıdeğer okurların iletilerinden, alıntılarından ve kitap
Edip Cansever, Alev Ebüzziya’ya mektup yazar;
✨”İnsanın hayatı, insanın hayalidir”✨ diyor Gide. Bir bakıma doğru. Ya da “doğru” demem için bir yığın sebep olmalı. Bir mahkûma, “bugün asılacaksın, fakat...” deseler, buradaki fakat kelimesi bir af bildirisi gibi gelir ona. Saatimin akrebi on ikiyi çoktan döndü. Birlerle, ikilerle flört ediyor şimdi. Dışarısı loş, gri, kasvetli. Arada yağmur yağıyor. “Arada yağmur yağmur yağıyor”u binlerce geçiriyorum kafamdan. Ama olmuyor işte, yıkanası bir yüreğim yok bugün. Neden mi? Ve her yerde birden oluyorsun sanki. Ya da ben her yerde karşına çıkıyorum. Duvarlara, tahta perdelere, eski taş binalara, hatta gökyüzüne, denizlere yapıştırılmış afişlere benzetiyorum kendimi Nâzim’ın bir şiirinde geçer hani, “İkinci bir insan gibi yaşıyorsun içimde.” Ben de şöyle söylüyorum: Ben sende doğayı buldum. Pazartesileri çok seviyorum. İki sebebi var bunun. Birincisi, senden mektup alabileceğimi düşünmek. ikincisi, İstanbul’dan Pazartesi günü ayrıldığın için, Pazartesi günleri bir gün geri döneceğini çağrıştırıyor bana. Seninle aynı şehirde yaşadığımı bilmek. Bunu taşıyan bütün Pazartesiler. Bir plaktan söz açmıştım sana. Carl Orff’ un Carmina Burana’sıymış. Geçen gün bir daha dinledim, yeniden sevdim. Mistik, biraz Bizans kokan, yer yer operet atmosferi ve öfke. Büyük bir yapıt değil belki ama çok güzel.
Reklam
32 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.