Elif Tekin

Romanlara, şiirlere, çoğu klasiklere bakıyorum da bu mutluluğumu tamamıyla tarif etmeye bunların hiçbirini yeterli bulamıyorum. Aşkı bir kadeh içine sığdırmaya kalkışmak gibi "aşk kadehi" tabiri ve "bir içim şerbet" gibi nitelemelerle ne kadar küçültmeye kal­kışıyorlar. Oh, ben bunu böyle görmüyorum! Bizim aşkımız böyle değildir. Pek büyüktür, pek geniştir. Öyle kadehler içine sığacak, bir yudumla bitecek şey değildir. Nasıl anlatayım! Bu bir derya gibidir. İşte sanki ben de onun içine düşmüşüm de boğuluyormuşum gibi bir halde bulunduğumdan bu halimi de anlamaya gücüm yokmuş. Ancak boğulduğum halde ben ölmüyorum, bu beni öldürmüyor. Bilakis yudum yudum ha­yat veriyor. Demek ki ben abıhayatta boğulmuşum.
Reklam
hiç beklemediğin anda oluyor kuzum hdhs
Bana diyordun ki, "Bana bu yoldaki mutluluklarından bahset ki bari senin mutluluğun yüzünden memnun kalayım. Bana tatmak nasip olmayan bir şeyi senin tarifinle öğreneyim." Bunu sana nasıl tama­mıyla tarif edeyim kardeşim, bunu tatmayana anlatmak zordur. Zira buna örnek verilecek ve benzetilecek hiçbir şey bulunamaz. Eşe duyulan sevgi, eşe duyulan aşk! Oh! Bunun sınırı ve sonu olur mu ki söz ve yazının bunun tamamını ni­telemeye gücü yetsin. Bu her aşk ve sevgiye benzemez. Hatta bazı çılgınca sevdalara da benzemez. Aşk ve hakiki sevgiyi eşler arasında aramalı. Zira bunun saflık ve yüceliği ancak orada kararlaştırılabilir.
Elif Tekin
@1lilith·Thinking of reading a book
En Mavi Göz
En Mavi GözToni Morrison
8/10 · 1,982 reads

Reader Follow Recommendations

See All
Zaten toprak üzerindeki her şey önünde sonunda toprağa karışır, toprak olurdu...
Reklam
"Kuğu kuğusundan ayrı düşende, güneş bile gözüne kapkara bir leke olarak görünür."
Sayfa 343
Bir insanın ayrılık acısın­dan öleceğine pek inanmazdım ama, şimdi inanıyorum.
Şakağında aklaşan sadece üç-dört kıl vardı ama, yal­nız onlar bile o güne kadar neler gördüğünü, neler çekti­ğini anlatmaya yeterdi...
3,713 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.