Selman-ı Fârisî (radıyallahu anh) Rasûlullah'ın (sallallahualeyhivesellem) şöyle buyurduğunu rivayet eder:
"Bir Müslüman bir din kardeşine rastlarsa ve musâfahalaşırsa onların günahları şiddetli fırtınalı bir günde kuru ağaçtan yaprakların dökülmesi gibi dökülür. Günahları deniz köpüğü kadar olsa da bağışlanır."
Taberânî
"Mevcut koşullar ne olursa olsun veya rüzgar hangi yöne doğru ederse essin, daima edebin ve ahlâkın tarafındayız.
Sel gelir kumu götürür. Muhkem taşlar gibi bizler, daima yerimizde kalırız."
...
Peki, kimdir zalim olanlar?
Şans bu ya.
Filozofun gömlek cebinden bir kağıt düşmüştü.
Ve yerdeki kağıtta şu yazılıydı.
Olması gerekeni yapmayan herkes, zalimdir.
İbrahim Ersöz
"Hasan-ı Basrî bir hamalın durmadan 'elhamdülillah' ve 'estağfirullah' dediğini işitir. Adama 'Bunlardan başkasını bilmez misin?' der. Hamal 'Kur'an'ın yarısını ezbere biliyorum. Nefsime bakınca iki şey görüyorum. Nimet ve günah. Biri hamdi, diğeri istiğfarı gerektiriyor' der."
"Altı üstü 50-60 yıl namaz, oruç, zekat, bir kez hacc... Dosdoğru ol bir de. Dosdoğru. Dosdoğru. Trilyonlarca yıl cennet. Allah'ın varlığının delillerinden biri daha. Kimse kimseye bu kadar çok hediye vermez."
"Bunu hiç unutma evlat! Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır ve bugünkü refahı; devam edegelen sömürgeciliği, döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur."