Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
20. yüzyılın ilk yarısında, iki büyük savaşın, tarihteki en trajik ekonomik bunalımın ve Avrupa’nın periferilerinde hayal kırıklığı ile aşağılık duygusuna yol açan modernleşme ve sanayileşme başarısızlığının sonucu yeni bir ekonomi modeli ortaya çıktı: Denetimli piyasa sistemi. ... Açıkçası I. ve II. Dünya Savaşları sırasındaki savaş ekonomisi, 20. yüzyılın tüm iktisadi rejimlerinin tohumlarını atmıştı. Merkezileşmiş, devlet güdümlü ve katı biçimde düzenlenmiş piyasa sistemleri, öyle ya da böyle, aşırı savaş çabaları ve bunların yarattığı gereksinimlerle başa çıkabildi. Kendini düzenleyen bir serbest piyasa sisteminin tüm bu zorluklarla başa çıkmaya elverişli olmadığı açıkça görülmüştü.
Sayfa 105Kitabı okudu
Sunuş * Dünyada kişi başına düşen gıda tüketiminin en yüksek olduğu ABD'de insanlar zayıflama rejimleri ve reçeteleri için yılda 35 milyar dolar harcıyorlar. Böyle bir düzende yanlış bir şeyler olmadığını kim iddia edebilir? Kuşkusuz çözümü bir Ortaçağ düzenine dönüşte aramayacağız. Günümüzün teknolojisinden yararlanarak ve doğru politikalarla
Reklam
Batı Avrupa'da Karma Ekonomi ve Refah Devleti
Refah devletinin tarihindeki asıl dönüm noktası, II. Dünya Savaşı ve onu izleyen bir gelişme —Batı ile Sovyet bloku arasındaki soğuk savaş rekabeti— oldu. Savaş başlı başına, sosyal dayanışma konusunda sağlam bir ders olmuştu. Londra'da savaş muhabiri olan Amerikalı yazar John Steinbeck, 16 Temmuz 1943'te şöyle yazıyordu: Sıradan halk çok şey öğrendi ... Onlar yoksulluğun boyunduruğundan kurtulmak istiyorlar. Bu, küçük çiftliğinin icra tehlikesinde olmaması demek. İş demek ... Okulların olması ... parasız ilaç bulunabilmesi demek ... Ülkede kişisel çıkarlar mı egemen olacak? ... Bu insanlar ayda 50 dolar kazanırken, birileri servet mi biriktiriyor? Pek çok askerle konuştuğunuzda, dışa vurdukları kaygı son derece çarpıcı ... Vatana dönüp kendilerini bir iç savaşın eşiğinde bulmak istemiyorlar.
Sayfa 302 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Periferi ülkeler tarafından laissez-faire'e bakış
Yugoslavya'nın Dışişleri Bakanı Vojislav Marinkoviç, müzakereler sırasında başarısızlığın nedenlerini sıraladı. Ona göre, laissez-faire iktisatçıları ekonomik dengenin serbest ticaretle tekrar kurulacağını ummuşlardı. Oysa serbest ticaret yalnızca gelişmiş ülkelere hizmet ediyordu. Yoksul tarım ülkeleri, denizaşırı rakipleriyle nasıl rekabet edebilirdi? Himayeci gümrük tarifelerinin dayatılması irrasyoneldi ve dünya ticareti için tehdit oluşturuyordu. Peki zor durumdaki ülkeler için akla yatkın başka çözümler var mıydı? "...Siz onları gelecekteki felaketlerle tehdit ediyorsunuz; oysa onlar felaketi zaten yaşıyor." (Carr, 1964: 58)
Sayfa 78 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
16 öğeden 11 ile 16 arasındakiler gösteriliyor.