Psikiyatrist baskıcı bir rol oynar. Onun temel kaygısı bireyin sağlığı ve sözümona ruhsal sağlığı değildir.
Onun temel yükümlülüğü, yönetici seçkin kesimin, sınıfın, partinin ya da kültürün buyurduğu
onaylanmış standartları savunmaktır. Bu standartları savunmakla psikiyatrist, bireyin gelişimini ve
özgürlüğünü sınırlayan o kurumları da
“Bireyin ifade potansiyelinin zirveye tırmanmasına fırsat veren bireysel delilik, türün değişik durumlara tepki gösterme ve onlar üzerine yeni bir şey kurma becerisini ve yaratıcılığını da arttırabilir.”
“Deli olmaya cesaret edemediğimiz, ama yine de özgürlüğün özlemini çektiğimiz için, deliliği bu son derece basit davranış biçimlerine indirgedik, ama bu eylemlerin böyle adlandırılması, deliliğin sonsuz ifade biçimlerine haksızlık etmektir.”