Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.13
#kitapyorumu #bakire #thevirginofsmallplains
Uzun zamandır kitaplığında bekliyordu bu kitap. Hem #korkuyoruzamaokuyoruz cinayet konusu var hem de @nihllck.litap #harfliyazarokuyoruz etkinliğinde sıra n harfinde. Kitap aşırı sürükleyici her an okumak istedim. Cerrahı okurken şüphe etmiştim kendimden cinayet kitabını bile zor okuyorum diye. Ama sorun bende değilmiş.
Kitaptan biraz bahsedeyim. Zaman akışı 80'li yıllar ile 2000'li yıllar arasında değişirken ana karakterleri 3 kişi olarak izliyoruz. Abby 2004 yılında kamyonunu karlı bir gecede sürerken 80'li yıllarda kendisine kapıdan kovan ve erkek arkadaşı mitch'i ondan uzaklaştıran nadine'i (alzheimer'lı) yalınayak etrafta yürürken görür ne yeni Şerif aynı zamanda arkadaşı rex'e haber verir. 80'li yıllarda ise Rex babasıyla ve abisi ile karda ölü bir beden bulurlar.abby'nin doktor olan babasına götürürler. Ancak Quentin kızın yüzünü dağıtıp tanınmaz hale getirir. Şerif doktor ve Mitch'in yargıç babası bir şeyler saklamaktadır ve bedelini çocukları öder. Yıllar sonra saklanan sırlar ile birlikte kız bakire adını alarak Azize mertebesine getirilmiştir. Ve Mitch kasabaya geri döner.
Aşırı meraklı okudum ve asla bırakmak istemedim kitabı. Olaylar zanlılar son ana kadar gizemini koruyor. Sonu hiç tahmin etmediğiniz gibi bitiyor. #nancypickard çok yetenekli bir yazarmış. rahatlıkla kitabı alabilirsiniz.
#cevizyorumluyor #ephesusyayinlari #1k1f #kitapsevgisi #kitaptavsiyesi #kitapayracı #bookstagram #okudumbitti #kitaplar #kitap #kitapkurdu #kitapaşkı #kitaplık #shelfie
192 syf.
8/10 puan verdi
Kitabın orijinal adı; "Nemesis". Ölüm Meleği yani. Elimdeki kitap, Altın Kitaplar yayınevinin Ekim 2004 tarihli 3.baskısı. Sararmış, eski bir kitaptı. Yeni baskıları ve farklı yayınevlerinden baskısı yapılıyor mu, bilemiyorum. Ama kütüphanecilerin bulabildiği bu baskı.
Agatha Chrıstıe okuyanlar bilir, kendine has bir üslubu vardır. Merak uyandıran polisiye/cinayet romanlarını ustalıkla ele alır Chrıstıe. Daha önce yazarın birkaç eserini okuduğumdan, kitabın olaylara yaklaşım tarzına ve üslubuna yabancı değilim. Güzel bir eser. Hoş vakit geçirdim okurken. Hiç incelemesi de yapılmamış. Okumayanlar için naçizane tavsiye ederim.
İyi okumalar.
Ben Robot
Son zamanlarda yapay zekanın, robotik çalışmaların geliştiği dünyada Isaac Asimov'un 1950'li yıllardaki öngörüsünün, muhteşem zekasının önünde saygıyla eğilmemek elde değil.
☆☆☆
Meşhur üç robot kanununu burada yazmama gerek yok. Artık herkesin bildiği bir gerçek. Bunun yanında 2004 yapımı Will Smith'in başrolde oynadığı I Robot da izlenebilir. Kitapta beni en çok düşündüren nokta şu oldu:
☆☆☆
İnsan tarafından üretilen robotların mantık yürüterek varlık sebebini sorgulamasıydı. Yaratıcısından daha güçlü, daha dayanıklı, daha zeki olan robotlar insanlara meydan okuyor. Mantık yürüterek kusurlu bir varlığın kusursuz bir robot yaratmasının imkansız olduğunu düşünerek mantık yürütüyor. Tıpkı insanların doğayı gözlemleyerek kendi yaratıcısına meydan okuduğu gibi. Hiçbir zaman eskimeyecek bir baş yapıt.
Herkese iyi akşamlar
Akhilleus' un şarkısı mitolojik karakterleri truva savaşını tanrılar ve tanrıçaları sevenler için güzel bir kitap. Lâkin 2004 te vizyona giren brad pitt in muhteşem oyunculuğu ile izlediğimiz akhilleus karekteri kitapla bir değil
Okurken filmden sahneler geldi hep aklıma. Bir kaç ana değişikliğin dışında genel olarak aynıydı. Ana karakterlerin akıbetlerini kitabın sonunda birer sayfa ara ile öğrenmek biraz can sıkıcıydı tabi daha detaylı isterdim sanırım. Ama yine de gayet güzeldi tavsiye edilir mitoloji sevenlere
Keyifli okumalar
Tanrıların Gücü Adına
İlkin söz vardı diyor kitap, haklı.
Evrendeki her şeyi açıklamak için bir 'ilk'e ihtiyaç varmış, bu boşluğu doldurmak da yazının yani sözün gücüyle olmalıymış. İşte efsaneler, mitler ve dinler bu ihtiyacı karşılamak için ortaya çıkmış. O zamandan bu zamana o sözler öyle büyüdü ki Kronos'a dahi sığmıyor artık.
Mitler eski çağlarda insanların
Kelsey Miller-Friends Hakkında Bir Kitap
:10/10
-----------------------------
1994 yılında ilk pilot bölümüyle gösterime giren Friends, 10 yıl boyunca hayatımızın önemli alanlarında bulundu. Gerek canlı olarak televizyonda, gerek vcr kaydedicilerde, gerek dvdlerde ve gerekse çevrimiçi platformlarda sürekli izlenir bir hale geldi. Bugün bile
İşine gelmeyince konuşma özgürlüğünü "nefret suçu" adlı öcüyle bastırmak isteyen bir kaç zavallının "sosyal" medyada çıkarmaya çalıştığı yaygaradan haberi olanlar için bir not eklemeliyim.
Birincisi, bu kitapta Yahudi soykırımının gerçek olmadığı yazılmıyor. "Soykırım vardır" deniyor. Başka bir bölümde ise çoğunlukla
9/10 puan verdi
Madalyonun İçi Gülseren Budayıcıoğlu’nun ilk kitabıdır. Burada Çöp Ev (Masumlar Apartmanı) ve Kırmızı Oda’da ki seanslar anlatılmaktadır. İkinci kitabı Günahın Üç Rengi’dir. Burada Fahişeliğin Rengi Kırmızı (Meliha’nın hikâyesi), Eşcinselliğin Rengi Gri, Mazoşizmin Rengi Siyah adı altında hikâyeler bulunmaktadır. Üçüncü kitabı Hayata Dön’dür. Burada Ala (dizide ki adı Alya olarak kullanılmıştır) isimli kız ile İstanbullu Gelin anlatılmaktadır. Dördüncü kitabı Kral Kaybederse’dir.Ve son kitabı Camdaki Kız’dır. Doğduğun Ev Kaderindir dizisinin esinlenip uyarıldığı kitaptır.
Madalyonun İçi kitabında, bir psikiyatristin not defterindeki seanslar anlatılmaktadır. Kitapta ki olaylar 2004 yılından önce yaşanmıştır. Gülseren Hanım, kitapta hastaların gerçek kimliklerini kullanmamak için bazı değişiklikler yaptığını, farklı isimler, yerler, meslekler kullandığını ve karakteristik özelliklere yer vermediğini belirtiyor. Öykünün özüne sadık kalarak onların tanınmalarına engel olmak istemiş. Hikâyeler ise hasta ile doktor arasında olduğu gibi aktarılmış. Bilimsel dile yer vermeden, hikâyelerin sonunu biz okuyuculara bırakmış. Kitabı yazma amacı ise; ülkemizin şartları nedeniyle bu imkânlara sahip olamayan ve psikiyatrlara gelemeyen her kesim insana biraz olsun ışık tutabilmek ve bize 30 yıllık bilgi birikimini sunabilmektir.
Sevgiyle Kalın,
Kitapla Kalın.
Mavi Saçlı Kız'ı bilmeyen, okumayan yoktur eminim.2000'li yılların başında kuzenim okurken gözüm takılmış, o da ucundan kıyısından bahsetmişti.
Aradan zaman geçince ortaokulda çok sevdiğim Türkçe öğretmenim söz etmişti kitaptan.
O dönem internet bu denli yaygın olmayınca (belki evde bilgisayarımız dahi yoktu.) kırtasiyeye söyleyip getirtmişti babam.
Yıl 2004, elime aldığımda bir içim titremiş ve okurken çok etkilenmiştim.. Birkaç sene sonra tekrar okuyup rafa kaldırmıştım.
Kitap sitelerinde gezinirken ciltli basımını gördüm ve o haliyle de elimde olsun istedim. Yapı Kredi Yayınlarından çıkışının 20.yılına özel baskıymış.
Kitap yine aynı duyguda okunuyor, tabii yeni eklenen satırlar ve yeni fotoğraflar var.
Başlarda kitap bir genç kız günlüğü, tipik olaylar, kalp kırıklıkları, yeni arkadaşlar, sınav telaşeleri, notlar, gezmeler vs vs.
11 Mayıs 1995 yılı gelmesin diye korka korka çeviriyorsunuz sayfaları. 16 yaşına 4 gün kala hayata veda eden gencecik, umutları, hayalleri olan bir varlık olduğunu düşününce farklı hislere bürünmemek imkânsız. Şöyle biraz araştırınca Youtube'de Burçak'ın hastalığı yeni atlattığı dönemde yapılmış bir röportajı mevcut.
Şöyle bir göz attım da ne kadar güzelmiş, diksiyonu düzgün, kendinden emin, güven dolu, pırıl pırıl bir genç kızmış.
Yattığın yer incitmesin güzel kız.. Cennet mekânın olsun.
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde ben hala küçük bir çocukken televizyonda bir şarkı izledim. Allahım nasıl insanın kalbini kavrayan bir müzikti o. Şimdi size taşdevri gibi gelir o zaman şarkılar hala kasetlerdeydi. Kasetçileri dolaş dolaş okulda öğrendiğim dil almanca ki şarkı ingilizceydi adını da söyleyemiyorum ki, artık yüzümü karartıp melodisini ıslıkla tarif etmek hatasına düştüm ve kasetçinin bana gülmemek için garip garip bakışı hala gözlerimden gitmez.
Sonra aradan zaman geçti, ingilizceyi öğrenme şansım oldu. Veee bir tesadüf eseri aradığım şarkıyı buldum. Evet o Andrew Lloyd Webber 'in bestelediği The Phantom of the Opera müzikalinden '' Angel Off The Music '' parçasıydı.
youtu.be/G2zxzaWgVRA
Müzikalin 2004 yılı yapımı, Emmy Rossum' un Christine rolünü canlandırdığı müzikal film ise baştan sona bir şaheser.
Şimdi bu anlattıklarım ne alaka derseniz, bu müzisyen ve oyunculara ilham veren muhteşem kitap elinizde okumak üzere olduğunuz kitaptır. Yeri bende çoooookkkkkk farklıdır.
