Al kanka, oku kanka, tam senlik kanka, al karşim bizde okuruz gibi kafa ütüleyici birkaç ‘Kardeş’ yorumdan sonra dedim ki hadi okuyalım. Bir baktım ki tarihler 1881’i gösterdiğinde eserimiz kaleme alınmış. Dedim tamam. Çünkü bu eski kitaplarda nedense benzer bir yazım tadı var konular birbirinden ne kadar uzak olsa da yazım olarak aynı tadı
Evet, okuyup aşık olduğum kitapları tekrar tekrar paylaşıp insanları bıktırıyorum kabul :D
Bu iletinin altında da çok sevdiğim kitapları ama en çok sevdiğim ve mükemmel olanları yazacağım.
Tabi hepsi faydalı kitaplardır okuyanlara bir şey katar ve tek tek hangi konuda iyi olduklarıyla beraber buraya ekleyeceğim :)
Okumak isteyenler için bir
Neden böyle olmuştur, neden ülkemiz yeterince gelişmemiştir de, 21. Yüzyıl'a girilirken hâlâ 'az gelişmiş ülkeler' veya kibarca söylenişi ile 'gelişmekte olan ülkeler' arasında kalmıştır. Bunun nedenlerini yukarıdan beri anlatmaya çalışmakla beraber, eksik bıraktığımız hususlar da var. Bunlardan biri de kitapla olan serüvenimizdir.
Johannes
Alev Alatlı ile dostluğumuz çok eskiye, 1990’lı yıllara dayanır. İlerleyen yılların perçinlediği samimiyetin etkisiyle sohbetlerimizin çoğunu onun mutfağında yaparız. Bu arada Alev Hanım gerçekten çok iyi yemek yapar. Bu vesileyle Funda’nın Mutfak Rehberi isimli kitabını da okurlara tavsiye ederim. Bir taraftan ev ahalisinin ihtiyaçlarına göre
“Kulağa fazla iddialı gelebilir ama Homo sapiens’in beklemeye vakti yok. Felsefe, din ve bilim topyekûn vadesini doldurmak üzere. İnsanlar binlerce yıldır hayatın anlamını tartışıp duruyor. Bu tartışmayı sonsuza kadar sürdüremeyiz. Ufuktaki ekolojik kriz, giderek artan kitle imha silahları tehlikesi ve sıçrama yaratacak nitelikte yeni teknolojilerin ortaya çıkması buna mahal vermeyecek (...) Filozoflar son derece sabırlı insanlar ama mühendisler o kadar sabırlı değil, yatırımcılarsa hiç değil. Hayatı tasarlama gücüyle ne yapacağınızı bilmezseniz, piyasayı idare edenler bir karara varmanız için bin yıl oturup beklemeyecektir. Piyasanın görünmez eli, el yordamıyla bulduğu kendi cevabını dayatacaktır. Hayatın geleceğini üç aylık gelir raporlarının insafına bırakmaya razı değilseniz, yaşamın ne ifade ettiği konusunda belirgin bir fikre sahip olmanız gerekir.” Y. N. Harari
21. Yüzyıl İçin 21 Ders // Y. N. Harari