Kitap tek kelimeyle harikaydı. Rahatlıkla okuduğum en güzel bilim kurgu kitapları arasında olduğunu size söyleyebilirim. Yazarın ilk kitabı olmasına rağmen bence gayet başarılıydı. Okumaya başladığım anda beni hemen içine çekti. Çok kolay okunan bir dili vardı. Bir bölüm daha bir bölüm daha derken kitap çabucak bitti zaten.
Öncelikle konunun ilgi
Kitaba nasıl başladım ve nasıl bitirdim hatırlamıyorum. Sadece geceleri kitap okumaya fırsat bulabilen ve yoğun bir hayata sahip olan biri olarak saat saydım vakit gelsin diye. Muhteşem akıcılık. Sonunu tahmin etmeme rağmen iple çektim. Büyük keyifle okudum. Yazarın mekan tasvirleri insanı yormuyor. Sade ve yerinde anlatım ile bahsediyor geçtiği ülkeleri.
Canım Jules Verne.. :)
Jules Verne kitapları ile büyümüş bir çocuk olarak onun kitaplarını tekrar okumak, geçmiş günlerdeki çocuk merak ve heyecanı kadar keyifliydi benim için.
İşte şimdi de “Seksen Günde Devr-i Alem” diğer adı ile “Seksen Günde Dünya Gezisi” ile birlikteydik. Yine yalın ve sürekliyici anlatımın beni götürdüğü masal diyarlara gittim Bay Phileas Fogg karakteri ile birlikte. :)
Yazarı çok sevdiğimi belirtmeye gerek olmadığını düşünüyorum. İlkokulda sınıf kitaplığında olan bütün kitaplarını sabırsızlıkla okurdum.
Bugün de İş Bankası Kültür Yayınları Modern Klasikler Dizisi basımında bulunan bütün kitaplarını edinip tekrar elime almayı tasarlıyorum okuma sürecimde. Çünkü çocukken sevdiğiniz biriyle buluşmak inanılmaz mutlu kılıyor sizi, bu anlamda kesinlikle öneririm çocukken sizin için değerli olan yazarları tekrar okumayı. :)
Bir önerim daha var lütfen çocuklarınıza Jules Verne kitaplarını okuyun veya okutun. Tüm çocukların içinde bulunduğumuz bu kaos ortam/ gidişatda dünyanın iyi bir yer olduğuna dair bir inanç geliştirmeye ihtiyaçları var çünkü.
Şahsımca, naçizane.
İyi okumalar diliyorum.. ️
Detay:
Allahâbad: Tanrı’nın kenti (Hindistan) (s. 86)
Turna: Japon inanışına göre uzun ömür ve mutluluk simgesi (s. 155)
Bu kadar meşhur olmasının elbette bir nedeni olmalıydı. Bence en belirgin özelliği sürükleyici olması ve dikkatle okunursa birazcık sonunu tahmin ettirmesi noktasıydı. Amerikanvari filim senaryosu gibiydi de denebilir. 19. Yüzyılın hızlı teknolojik gelişmelerini ele alan yazarın tarzını tamamlayan nitelikte bir eser. Hikayenin içerisinde ders verici konularda ustalıkla işlenmiş. Karakter ve olay takibi gayet rahatlıkla yapılabiliyor. Bunda bir parça da çevirmenin ustalığı var diyebilirim. Sadece belirli terimleri öğrenmek açısından daha zengin dipnot kullanılabilirdi. Hayal etmemizi kolaylaştırma açısından bu bence önemliydi.
İyi okumalar.