Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1950'lerdeki kalem kavgaları: 1950'lerde Atsız'ın üç polemik yazısı vardır. "Faruk Nafize Bir İhtar” başlığını taşıyan yazı, 9 Şubat 1951 tarihli Orkun'un 19. sayısında; "Yalan” başlıklı yazı, 25 Mayıs 1951 tarihli Orkun'un 34. sayısında çıkmıştır. 1956'da da Ocak gazetesinde Nurettin Topçu'ya karşı bir
ATSIZ'DA TURAN TURANCILIK: Türkçülüğün ikinci kanadı Turancılıktır. Irkçılık, Türkçülüğün "iç davası", Turancılık ise "dış davası"dır. Atsız'a göre Turancılık "Türk Birliği"dir. Daha 1934 yılında yazdığı "Yirminci Asırda Türk Meselesi” başlıklı yazının birincisi "Türk Birliği" adını taşır. Ona
Reklam
ATSIZ'DA TÜRK-TÜRKÇÜLÜK-MİLLİYETÇİLİK: 1943 yılındaki En Sinsi Tehlike broşüründe "Siyasî, içtimaî mezhebim Türkçülüktür." (Atsız 1992: 68) diyen Atsız'ın Türkçülüğüne geçmeden önce onun genel olarak "milliyetçilik” hakkındaki düşüncesini aktarmak doğru olacaktır. Ona göre milliyetçilik sosyal bir kanundur: "Tarihin
TÜRKÇÜLÜK DÜŞÜNCESİNİN MİSTİK ÖNDERİ (ATSIZ'IN FİKİRLERİ) ATSIZ'DA ÜLKÜ / MEFKÛRE: Atsız'ın ülkü ile ilgili en açık tanım ve izahları, 31 Ekim 1947'de, Kızılelma dergisinin 1. sayısında yayımladığı "Kızılelma” başlıklı makalesinin ilk paragraflarındadır. Ülküyü şöyle anlatıyor: "Bir milletin yürütücü kuvvetine
Kürt Zend Hükümeti
Nadir Şah; h. 1160/m. 19 veya 23 Haziran 1747 senesinde Horasan'daki Kürtleri cezalandırmak gayesiyle ilerlemeye başladığı sırada yolda öldürüldü.442 Nadir Şah'ın öldürülmesinden sonra İran bölgesinde işler iyice karıştı. Bu dönemde İran Kürtlerinin aktif faaliyetleri de tam ve açık olarak ortaya çıkmaya başladı, Zend Hükümeti kuruldu ve bu hükümet; h. 1166-1209/m. 1753-1794 yılları arasında, tam 41 sene varlığını sürdürmeyi başardı
Darbenin kanlısı
23 Ocak 1913'te meydana gelen ve "Bâb-ı Âli Baskını" adıyla bildiğimiz olay, yakın çağ tarihimizdeki ilk devlet darbesi değildir.Sultan Abdülaziz'in 30 Mayıs 1876'da tahttan indirilmesi de bir darbeydi. Ancak Bâb-ı Âli Baskını, yakın çağ tarihimizin tek kanlı darbesidir. İttihat ve Terakki Cemiyet'nin (İTC) asker önderlerinden Enver Bey'in başkanlığında bir grup subay ve arkalarından gelen Talat ve Mithat Şükrü (Bleda) Beyler gibi sivil İttihatçılar, Başbakanlık ve Osmanlı Hükümeti'nin toplantı mekânı olan Bâb-ı Âli'yi basarak kendilerini engellemeye çalışan Harbiye Bakanı Nâzım Paşa ve yaverlerini öldürmüşlerdi . Olayda İttihatçı subaylardan da biri can vermişti. Bunun ardından, tarihçi İbnül emin Mahmud Kemal İnal'ın istihzayla yazdığı gibi, işi Meşrutiyet'e uygun bir hale koymak için olsa gerek, Başbakan Kâmil Paşa istifaya zorlanmış ve silah zoruyla yazdırılan istifa mektubu gene Enver Bey tarafından Saray'a götürülerek darbe tamamlanmıştı.
Reklam
Tetralogy of Fallot is shown in Figure 23-6; it is the most common cause of blue baby.
22 Temmuz 1942 tarihinde, Varşova'da, Globocnik'in "yeniden iskân" uzmanı Herman Höfle ve SS'in getto temizleyicilerinden oluşan ekibi, Varşova'daki yerel Güvenlik Polis teşkilatını bilgilendirdi ve ardından, Judenrat'ın şefi olan Adam Czerniakow'u ziyaret etti. Höfle, Czerniakow'a ertesi günü bir nakil noktasında, diğer bir deyişle Umschlagplatz'da, beş bin Yahudi'yi sunacağını söyledi. Lublin bölgesinde yaşanan dahaönceki getto temizliklerinden haberi olan Czerniakow, olan biteni anlamış görünüyordu. Kendi insanlarının katledilişlerinden sorumlu olmaktansa, kendisini öldürmeyi seçti. Czerniakow'un ölmesiyle, Umschlagplatz'a gelecek olanlara ekmek ve marmelat sözü vererek kandıran Almanlar, Yahudi polisine tabelalar astırdı. Yaklaşık beş bin kişilik ilk Yahudi partisi, 23 Temmuz tarihinde Treblinka'ya nakledilmek üzere Varşova'dan ayrıldı. Bluma B'nin hatırladığı üzere, açhık çeken insanlar, yiyecek için her şeyi yapabilirlerdi "hatta öldürüleceklerini bile bile"
Sayfa 291
Atsız'ın "mürekkepli kalem tartışmaları"ndan biri de Nurettin Topçu'ya karşı yazdığı bir yazıdır. “Bir Felsefe Öğretmeninin Yanlışları” başıklı yazı 1956 yılında Ocak gazetesinde çıkmıştır. Topçu'nun Anadoluculuk anlayışını ve Temir'e "kahpe Timur" deyişini eleştiren Atsız, Topçu'nun "koyu
Secde Suresi, 23-25. Ayetler Arası
Kendisine Rabbinin ayetleri hatırlatıldıktan sonra onlardan yüz çevirenden daha zalim kim olabilir ki! Şüphesiz ki biz suçlulardan intikam alıcılarız. Andolsun ki biz Mûsâ’ya da Kitabı vermiştik. Sen -de- ona -/ona verilen vahyin aynısına- kavuşacağından şüphe etme! Onu İsrailoğullarına bir rehber kılmıştık. Sabrettikleri ve ayetlerimize kesin bir şekilde inandıkları zaman onların içinden, emrimizle doğru yola ulaştıran önderler çıkarmıştık. Şüphesiz ki Rabbin anlaşmazlığa düştükleri şeyler hakkında kıyamet günü aralarında hükmedecektir.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.