TBMM'nin, 23 Nisan 1920'de açılmasından üç gün sonra, 26 Nisan 1920'de Mustafa Kemal, Lenin'e yolladığı mektupta, Ankara ile Moskova arasında ilişki kurulmasını, emperyalizme karşı savaşan iki ülkenin, askeri ve siyasi ittifak yapmalarını önermiştir. İki ülke arasındaki uzaklık ve o günün koşulları nedeniyle mektup, Lenin'in eline, 1 Haziran 1920'de ulaşmıştır.
Sayfa 78 - Asi KitapKitabı okudu
Bütün Alıntılar
Türklerin sosyal medyayı “kullanma” noktasında müstesna bir kabiliyeti bulunduğu; analiz değil ama sentez, daha
doğrusu sentetik ve ortaya karışık “nebulursaniçinekoy çorbası”nı gayet
nefis yapabildiği açıktır
3
sosyal medyaya sürülen maaşlı
trollerin verdikleri tahribat; oturdukları/yemlendikleri yerden insan hayatları üzerinde
DEMIREL’IN MEKTUPLARI
Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in 21 Eylül 1993 tarihinde Gürcistan Devlet Başkanı Eduard Sevardnadze’ye hitaben yazdığı mektup:
“Sayın Cumhurbaşkanı, Aziz Kardeşim.
Bu mektup ile taziyelerine Türkiye’nin güzide Eğitim kurumlarının tecrübeli yetkililerini takdim etmek istiyorum.
Söz konusu Eğitim Kurumları,
Sabahattin Ali-Nihal Atsız davası ve 3 Mayıs 1944 yılının 20 Şubat ve 21 Mart günlerinde, Türkçü faşizmin baş ideoloğu olarak adlandırabileceğimiz Nihal Atsız, sahibi olduğu Orhun isimli dergide, dönemin başbakanı Şükrü Saracoğlu'na yönelik iki açık mektup yayımlar. "Başvekil Saracoğlu Şükrü'ye Açık Mektup" ve "Başvekil Saracoğlu
"canım sıkıldıkça karıştırdığım bir günlüğüm var.. belki de haftalık, hatta aylık, hatta yıllık demek daha doğru olur.. yine karıştırıyorum, bu akşam.. işte ilk sayfa:
.........
21 kasım 1897, cuma, 22.43
bu sabah napoleon'a bir mektup yazıp, gemiye yüklediği konyaklardan bir şişe de bana ayırmasını rica ettim.. mektubu bir tarih kitabının arasına koyup (denize atmadım canım - siz de...) fırlatabildiğim kadar uzağa fırlattım.. elbet bir gün eline geçer - acelem yok..
22 kasım 1897, cumartesi, 22.30
konyağım gelmedi..
23 kasım 1897, pazar, 22.30
konyağım hâlâ gelmedi..
24 kasım 1897, pazartesi, 22.30
konyağımın artık gelmesi gerekiyordu - postacıdan şüpheleniyorum..
26 kasım 1897, çarşamba, 22.35
postacıyı sorguya çektim.. hayatında hiç konyak içip içmediğini sorup, ağzını aradım.. "içmez olur muyum; bayılırım," dedi.. arkamda sakladığım bir çift tahta takunyayı kafasına iki taraftan yapıştırdım.. şimdi çok pişmanım; bu davranış bana hiç yakışmadı.. haftaya dek beklemeli; onu içeri davet edip zehirlemeliydim.. lanet olsun - tezcanlılık işte..!!"
Küstah Dönek
Hattuşili'nin bu antlaşmayı iyi karşılamasının nedenlerinden biri de Anadolu topraklarında acil önlem gerektiren bazı rahatsız edici gelişmelerdi. Kaşkalar bir kez daha Hatti'nin kuzey sınırlarını tehdit ediyorlardı ve bu halkı uzak tutmak için düzenli seferlere çıkılması gerekiyordu. Ancak batıda daha da rahatsız edici
