“Mebusluk kadar önemli bir başka ödül, Gazi'nin sofrasına kabul edilme ayrıcalığıdır. Adı geçen yazarlardan Özer, Bayur ve Atay, sofranın değişmez müdavimleri arasındadır. Sofra müdavimlerinden Prof. Sadri Maksudi Arsal'ın 1937'de başına gelenler ise, dalkavukluğa dayalı ikbalin ne derece riskli bir iş olabileceğinin ilginç bir örneğidir.
Türkçü düşüncenin öncülerinden biri ve 1930-37 yıllarında sofra müdavimi olan Arsal, 1931'de Gazi tarafından mebus ve 1935'te Devrim Profesörü atanmıştır. 24 Aralık 1937 günü Denizbank'ın kuruluşuna ilişkin Meclis tartışmaları sırasında Prof. Arsal söz alarak, Atatürk'ün önerdiği "Denizbank" adının Türkçe kurallara uygun olmadığını ve "Deniz Bankası" veya "Denizcilik Bankası" adının tercih edilmesi gerektiğini savunur. Büyük bir öfkeye kapılan Atatürk, aynı günün akşamı "sofra"daki misafirlerden bazılarıni seçerek derhal radyoevine gitmelerini emreder; radyoda normal program iptal edilerek, sabahın 2'sine kadar Arsal aleyhine sert konuşmalar yapılması sağlanır. Falih Rıfkı'nın galiz üslubunun izlerini taşıyan bir makale 28 Aralık'ta tüm gazetelerde yayınlanarak, Arsal "nankörlük", "sahte diploma sahibi olmak", "Türkçe bilmemek", "Türk olmamak", "Türk gençlerini zehirlemek" ile suçlanır. Gazi bir süre sonra haber gönderip gönlünü alırsa da Arsal bir daha ne "sofra"da ne Mecliste görülür.”
DIŞ UNSURLAR:
1) KAPAK: Kapak tasarımında mavi fon üzerine konulan uyuyan bir çocuk resmi ve etrafında dönen kediler dikkat çekmektedir. Bu kapak tasarımı aslında bize aynı kitap isminde olduğu gibi kitap içeriği ile ilgili önemli ipuçları vermektedir. Öte yandan kapakta kullanılan canlı ve birbirine zıt renkler oldukça dikkat çekici olup