ben kore edebiyatinin sadeligini ve akiciligini sevmeye basladim sanirim. normalde sadelik pek bana hitap etmiyor, kitaplardaki karmasayi daha cok severim fakat sadeligi de sevmeye basladim.
kitap, bir oturusta bitirilecek bir konuya ve dile sahip fakat bitirdikten sonra sanki film izliyormussunuz gibi butun sahneler en bastan gozunuzun onunden gecip gidiyor ve butun parcalar yerine oturuyor. bu da hosuma gitti.
ben biraz daha olay, biraz daha gerginlik bekliyordum fakat bir katilin sogukkanliligina sahipti kitabin isleyisi diyebilirim.
ne olacagina duydugum merak sardirdi kitabi.
yani bir katilin, kendi kizini baska bir katilden korumaya calismasi ile ayni zamanda onun hastaligiyla da savasini okuyoruz. ki bir katilin varligi ve kizinin tehlikesi elbette ki hastalik icin en yanlis bir zaman. o yuzden daha cok olay bekledim.
konusunu epey once gormustum ama kitabi kutuphanede rastgele gorene kadar unutmustum, bu yuzden denk gelince direkt aldim ki umarim boyle bi konu heba olmaz diyordum ve dedigimin aksine de cok oyle heba edilmemis. biraz daha eklenebilirdi bi seyler veya cikarilabilirdi, sanki bir seyler eksik hissine kapildim ama oyle cok kafami da doldurmadi.
katilin guncesindeki alintilar da duygusuz bi adami anlayabilmemiz icin tek yoldu ve yazar bence cok yerinde kullanmisti hepsini, pek cok eser de ayni sekilde.
dedigim gibi cerezlik ve bir oturusta bitireceginiz, aksiyon filmlerinden alacaginiz zevki tadarsiniz sadece; onun disinda pek de getirisi goturusu yok kitabin bana gore. sadece birkac saat guzel vakit gecirdim.
2024/25.kitap