Bu arada konunun anlaşılabilmesi için belirtelim ki, 1925/1926’da Ankara ve Bursa’da yapılacak suikasttan haberdar olmasına karşın bunu Mustafa Kemal’e bildirmeyen Rauf Bey, (23) Atatürk’e 16 Haziran 1926’da İzmir’de yapılması planlanan suikasttan hemen bir ay önce 12 Mayıs 1926’da 45 gün izin alarak ‘tropik malarya’ tedavisi bahanesiyle Türkiye’den alelacele ve şaibeli bir biçimde ayrılmıştır. (24) Rauf Bey’le birlikte, daha sonra yazdığı “Türkiye’de Şark, Garp ve Amerikan Tesirleri” kitabını ona ithaf edecek Halide Edib(25) ile eşi Dr. Adnan Adıvar da yurt dışına kaçacak ve Rauf Bey 1935 yılına kadar da dönmeyecektir. Döndükten sonra da Atatürk tarafından -10 Kasım 1938’e dek-kabul edilmeyecektir.(26)
----------------------------------------------------------------
23) Soyak, a.g.e., s. 337 vd.
24) Orbay, Siyasi hatıralar (Örgün 2003), s. 629 vd. Bu arada Sayın Taha Akyol’un hazırlayıp sunduğu, Rauf Bey’in yeğeni Bekir Şasa’yı konuk ettiği ve CNN Türk’te 14 Temmuz 2006’da yayınlanan. "Eğrisi Doğrusu” programında Örbay için “...İzmir suikastı nedeniyle 10 yıl sürgüne mahkûm edildiğinde. ... "gibi bir ifadenin kullanılmasını son derece yadırgadığımızı da belirtmek isteriz. Bilimsel tarihi gerçeklerle bağdaşmayan bu ifade, her zaman bilimden dem vuran Sayın Akyol’a hiç yakışmamıştır. Sayın Akyol, Rauf Bey “sürgün” değil “firari”dir firari!..
25) Mahmut Çelin, Kart-Kurt Sesleri, s. 133 vd.
26) Soyak, a.g.e., s. 361 vd.
Sayfa 578 - Bengi Kitap Yayın