Gazetelerde bir şey yoktu, ama usta okurların hazırlanan planı görmeleri mümkündü. Sıradan okuyucunun anlamaması için, özel bir dil kullanılmıştı verilen haberlerde. Demir Ökçe'nin hünerli eli, her sütunda seziliyordu. Oligarşi zırhının bazı zayıf noktalarını, bilerek açık ediyorlardı. Ama elbette açıkça yazılmıyordu hiçbir şey. Her şey, büyük bir ustalıkla yapılıyordu. Bu 27 Ekim gününün gazeteleri, entrika roman türünün, en usta örneklerinden biriydi.
Yerel haberlere hiç yer verilmemişti. Bu kendi içinde başlı başına bir oyundu.