552 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
"Adnan Menderes Manisa'da 12 Ekim 1958 günü yaptığı konuşmada muhalefetin 'Nifak Cephesi'ne karşı 'Vatan Cephesi'nin kurulması için çağrıda bulundu." (syf.413) Merhaba.. İlker Başbuğ'un Güç Odaklarının Mücadelesi adlı 3 kitaplık serisinin ikinci kitabını okudum. Serinin ilk kitabı Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan Osmanlı Devleti'nin
Türkiye Cumhuriyeti'nde Güç Odaklarının Mücadelesi
Türkiye Cumhuriyeti'nde Güç Odaklarının Mücadelesiİlker Başbuğ · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201999 okunma
Reklam
Bu nasıl bir suç kapatma :D içinde Ak geçiyor belliydi zaten..
Ben ve arkadaşlarım bilindiği gibi 27 Mayıs hareketini tertipleyenler arasında bulunduk, 27 Mayıstan sonraki devrede de bir zaman sorumlu olarak memleket hizmetlerinde vazifeler aldık, işler gördük. 27 Mayıs hareketini biz hiçbir zaman bir ihtilâl olarak tavsif etmedik. Biz, bu harekete bir asayiş hareketi veya Ak Devrim dedik. Nitekim 27 Mayıstan sonra bu hususta Başbakanlıkta hazırlatıp yaydığımız kitabın adına da Ak Devrim dedik. 27 Mayıs bir ihtilâl değildir, bir ihtilâl olarak hazırlanmamıştır. Biz şu halde 27 Mayısa katılmış insanlarız. 27 Mayıstan önceki hüviyetimiz Türk Ordusu içinde hizmet eden mütevazi bir subaylıktır. Bu hizmetlerimiz ordu içinde bulunduğumuz süre içinde daima takdire mazhar olmuştur ve ordunun hatırı sayılır yüksek kademelerinde bu hizmetleri ifa etmişizdir. 27 Mayısa kadar olan hayatımız hiçbir kimsenin şüphesini davet edecek bir husus. arzetmemiştir.
346 syf.
9/10 puan verdi
Serhan Yücel’in genç sayılacak bir yaşta Demokrat Parti’nin bünyesinde yer alması, bilgi ve tecrübe açısından onun kitap çerçevesinde bakış açısını güçlü kılan en önemli özelliğidir. Daha önce yaptığım Demokrat Parti okumasında elde ettiğim bakış açısının üzerine, meseleye Serhan Yücel’in penceresinden eğilmek bu anlamda faydalı oldu. Kitabın
Demokratik Parti
Demokratik PartiM. Serhan Yücel · Ülke Kitapları · 20014 okunma
13 Kasım hareketi, 27 Mayıs'ın arkadan hançerlenmesidir. Aynı zamanda bir anayasa ihlâlidir. Bütün Millî Birlik üyelerinin kabul ve imza ederek ilân ettikleri 27 Mayıs Anayasasının çiğnenmesidir.
Neyin birliğini kastediyorsa hâlâ ?
Ölüm cezalarının infazı halinde; milletimizi bölen kin ve garaz duyguları şiddetlenecek ve 27 Mayıs'ın amacı olan Milli Birlik ruhunun geliştirilmesini güçleştirecektir.
Reklam
Hâl gösteriyor ki, o "kominist gayret" -> benim :D :D
Bütün bu yarım kalan işlerden daha acı ve daha kötü olan şudur ki, 1919'dan beri pusuda bekleyen, yer altında yaşayan bir komünist gayret, su yüzüne çıktı; 27 Mayıs'ı kendine siper ederek ilerliyor ve büyük demagoji ile kendine yapılan her müdaheleyi 27 Mayıs'a yapılmış göstermeye de muvaffak olmaktadır.
Kendi yaptığın şeye de kötü demezsin heralde :D
27 Mayıs hareketi gayet güzel ve örnek şekilde plânlanmıştır. Bunun içindir ki 27 Mayıs sabahı 3,5 saatte silâhlı kuvvetler bütün memleketin idaresini ele almıştır. Silâhlı kuvvetlerin hiç bir vatandaşın burnunu kanatmadan bu işi başarması yurt içinde ve dışında büyük bir takdir toplamış, silâhlı kuvvetlerimizin övülmesine yol açmıştır.
27 Mayıs 1960 Darbesi
Darbe sonrası Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes ve başta olmak üzere birçok Demokrat Partili tutuklandı. Genelkurmay başkanı Orgeneral Rüştü Erdelhun, İstiklal Savaşı kahramanlarından Ali Fuat Paşa, Kore gazisi Tahsin Yazıcı ve emekli olduktan sonra DP'den milletvekili seçilen eski Genelkurmay başkanı Mehmet Nuri Yamut da tutuklananlar arasındaydı.
27 Mayıs 1960 Darbesi
3. Ordu Komutanı Orgeneral Ragıp Gümüşpala'nın, eğer darbenin lideri kendisinden daha kıdemli değilse ordusuyla Ankara'ya yürüyüp isyancıları yakalayacağını söylemesi üzerine darbeden haberi olmayan Emekli Orgeneral Cemal Gürsel Milli Birlik Komitesi'nin başına getirildi.
Reklam
27 Mayıs 1960 Darbesi
27 Mayıs 1960 tarihinde yapılan Türkiye Cumhuriyeti tarihinde gerçekleşmiş ilk askeri darbe ülkenin geleceği konusunda önemli kırılma noktalarından biridir. 27 Mayıs İhtilâli olarak da anılan darbe Türk Silahlı Kuvvetleri'nin emir komuta zinciri içinde yapılmamıştır. Albaylar seviyesinde bir kısım subay tarafından yapılan darbenin içinde Başbuğ Alparslan Türkeş de vardır.
Başbuğ Türkeş'in CKMP'ye Girişi
27 Mayıs darbesini yapan zihniyet tarafından Hindistan'a gönderilen Başbuğ Türkeş, 23 Şubat 1963 tarihinde Türkiye'ye dönmesi siyasi arenalarda büyük hareketliliğin başlamasına sebep olmuştur.
Albay Talat Aydemir Olayı
27 Mayıs darbesinin başarısız olduğunu ileri süren bazı subaylar vardı. Bunlardan biri de Albay Talat Aydemir'di.
Albay Talat Aydemir Olayı
27 Mayıs darbesi ülkeye huzur getirmemiş, darbenin esas kotarıcısı olan İnönü İktidarı elinde tutabilmek adına çok acımasız davranmıştır. Başbuğunda aralarında bulunduğu Milli Birlik Komitesi üyesi 14 kişiyi ülkeden uzaklaştırmak için değişik oyunlar oynamış ve sonunda bunu başarmıştı.
Başbuğ idamlara karşı çıktı
Milliyetçiler, Cumhuriyetin ilan edildiği dönemde olduğu gibi yerine manipüle edilmiş, yönlendirilmiş ve sonunda kenara atılmışlardı. 27 Mayıs Darbesi'nin ardından darbecilerin kurduğu düzmece mahkemeler tarafından Menderes, Polatkan ve Zorlu idam edilmişti. Alparslan Türkeş idama karşıydı; ama darbenin gerçek niyetini de artık anlamıştı. Kaldığı Yeni Delhi'den, dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'e 7 Eylül 1961'de mektup yazarak idam kararına itiraz ediyordu.
Resim