Falih Rıfkı Atay etkinliği kapsamında yapacağım ikinci incelemem olacak. Etkinlik için Link: ->> #27899814
Babanız Atatürk kitabı ile Atatürk’ü yeniden okumaya var mısınız? Kronolojik biyografi incelemesi yapacağım, biraz uzun olacak ama unuttuğumuz bazı bilgileri hatırlamamıza yardımcı olacak.
Cumhuriyetimizin 94.yılı kutlu olsun. (2017) Cumhuriyet yönetiminde egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ün de belirttiği gibi ;Türk ulusunun yaradılışına ve yaşantısına en uygun olan yönetim şekli Cumhuriyet'tir.
Ne mutlu ki
Peki, kim kurtaracak beni var olmaktan? Ne ölümdür istediğim ne de hayat.*
13 Haziran 1888 saat 15.20'de, Largo de S. Carlos'ta, 4 numaralı evin soldan dördüncü katında, aynı zamanda müzik eleştirmenliği de yapan adalet bakanlığı görevlisi Joaquim de Seabra Pessoa ile Maria Madalena Xavier Pinheiro Nogueria'nın ilk çocuğu Fernando
Bundan 87 yıl önce bugünlerde, TBMM’de kabul edilen bir kanunla ‘hain’ ilan edilen bazı kişiler yurtdışına sürülüyordu. Bundan 73 yıl önce yine bu günlerde ise TBMM’de bu kişileri affeden kanun kabul edilmişti. Neredeyse herkesin birbirini ‘Ergenekoncu’, ‘darbeci’, ‘Kürtçü’, ‘bölücü’, ‘terörist’, ‘şeriatçı’, ‘Fethullahçı’, ‘Batı şakşakçısı’,
1914 yılında Almanya'da doğan Albert Einstein erken yaşlardan itibaren bilime ilgi duydu. Üniversitede matematik ve fizik okuyan Einstein, bunun ardından Isviçre'ye göç ettikten sonra birkaç yıl patent memuru olarak çalıştı. İşi, sinyal aktaranlar da dahil olmak üzere elektromanyetik prensiplerini kullanan ürünleri değerlendirmeyi kapsıyordu. Bu
Tanzimat Fermam'nın yayınlanmasından sonra Mısır'a karşı İngiltere'nin ön ayak olması ile,
Mehmed Ali Paşayı tutan Fransa dışarıda bırakılarak Osmanlı, Ingiltere, Rusya, Prusya ve
Avusturya devletleri Londra'da bir araya geldi ve 15 Temmuz 1840'da Londra anlaşması imzalandı. Buna göre, anlaşmaya imza koyan devletler, Mehmed Ali Paşaya onar günlük
iki ültimatom verdiler. Mehmed Ali Paşa bu ültimatomlan kabul etmediğini bildirdi. Bunun
üzerine İngiltere ve Avusturya tarafından desteklenen Osmanlı kuvvetleri, Mısır ordusunu
yendi. Osmanlı askeri 16 Ekim 1840 günü Trablusşam'a, 4 Kasım günü Akka'ya, 13 Kasım
günü Haleb'e, 29 Aralık günü Şam'a girdi. Londra anlaşmasına göre artık Mehmed Ali Paşanın Mısır'dan çıkaniması gerekiyordu. 27 Kasım 1840 günü Mısır ile İngiltere arasında yapılan anlaşma ile, Mehmed Ali Paşa, ikinci ültimatomun şartlarına uyacağını bildirince, İngiltere, Osmanlı Devletine ihanet ederek: Bab-ı Ali'den Mısır ile Sudan'ın irsi olarak Mehmed Ali'ye bırakılmasını istedi. Bundan amaçlan, Mısır'ı yalnız bırakıp, şartlann müsaid olduğu bir zamanda işgal
etmekti. Bunun üzerine Reşid Paşa, Sultan Abdül-
mecid'e 24 Mayıs 1841 günü Mısır fermanını ya-
yınlattı. Bu ferman, 1914 senesine kadar Mısır'ın
bir çeşit anayasası olarak kalmıştır. Fermana göre Mısır, Osmanlı padişahı tarafından görevlendirilen Kavalalı mensuplannca idare edilecekti.
Noktalama İşaretleri
Nokta ( . )
1. Cümlenin sonuna konur: Türk Dil Kurumu, 1932 yılında kurulmuştur.
Saatler geçtikçe yollara daha mahzun bir ıssızlık çöküyordu. (Reşat Nuri Güntekin)
2. Bazı kısaltmaların sonuna konur: Alb. (albay), Dr. (doktor), Yrd. Doç. (yardımcı doçent), Prof. (profesör), Cad. (cadde), Sok. (sokak), s. (sayfa),
Merhaba arkadaşlar. İlk muhalefet partisi Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının, Halk Fırkası karşına çıkmasıyla başlıyoruz. Siyasetten de içeriğinden de nefret ediyorum ama Kurtuluş Savaşı gibi kutlu bir savaşın başlangıcını yapan 7 kişiden 5 tanesinin bu partiden olması sadece Mustafa Kemal ve İsmet İnönü’nün diğer partide olması beni şüpheye
Kuva-yı Milliye'ye karşıt olma görüşünü başlıca Kâzım Karabekir Paşa temsil ediyor ve Kuva-yı Milliye'nin zararlı olduğunu söylüyordu.Karabekir Paşa,hatıralarında Heyet-i Temsiliye Ankara'ya gittikten sonra Batı Cephesi birliklerinin Kuva-yı Milliye'ye dönüştürüldüğünü,bunu överek kendisine de önerdikleri halde buna uymadığını yazacaktır
Mustafa Kemal'in 29 Mayıs 1919'da halk kuvvetlerinin örgütlenmesi ve bunlarla çeşitli kökenlerden gelecek işgaller karşısında nasıl savaşılacağı yolunda verdiği talimat üzerine"Örgütlemeye çoktan başlandı.İhtiyaç,aylarca önce görülmüştü"derken bir çelişkiye düştüğü sanılırsa da temelde böyle değildir.Çünkü kendisi 3 Mayıs 1919'da Erzurum'da göreve başladığına göre ihtiyacın ilk tespiti,kendisi tarafından olmamıştır.Aylarca önce ordu komutanı olarak oradaki en yüksek otorite,Yakup Şevki Paşa idi.Onun da 1914 sınırları öterinde şûralar ve milis kuvvetleri kurduğu biliniyorsa da,sınırların berisinde aynı çeşitten eylemlerine rastlamıyoruz.
Bununla birlikte Kâzım Karabekir'in Kuva-yı Milliye'ye karşıtlığının içten olmadığı,Ermenilere karşı yaptığı taarruzda aşıret süvari birliklerini kullanmasıyla anlaşılır.Biz asıp nedeni Mustafa Kemal'e karşı oluşunda bulmaktayız.
- İtalya, 29 Eylül 1911'de Osmanlı'ya savaş açtı. Trablusgarp Savaşı çıktı. İtalyan donanması Rodos Adası ve 12 Adayı işgal etti.
- İtalya ile 18 Ekim 1912'de Uşi Antlaşması imzalandı. Balkan savaşları sonuna kadar 12 Adayı İtalyanlara bıraktı.
- Osmanlı'nın başında V. Mehmet Reşat vardı.
- 8 Ekim 1912'de I. Balkan Savaşı başladı. Yunanistan Ege Adalarını işgal etti. Osmanlı'nın donanması olmadığı için sessiz kaldı.
- 30 Mayıs 1913'te Londra Antlaşması, ile Ege Adalarının geleceği büyük devletlerin kararına bırakıldı.
- I.Dünya Savaşı başında toplanan Büyükelçiler Konferansında 14 Şubat 1914'te Meis hariç 12 Adayı Italya'ya; Bozcaada ve Gökçeada dışındaki Ege Adaları da Yunanistan'a verildi.
- Hükümette İttihat ve Terakki Partisi vardı. Padişah V. Mehmet Reşat'tı.