Kurulduğu tarih olan 1634 den günümüze dek Fransız Akademisinin 29 numaralı koltuğunda bu gün Amin Maalouf oturmakta. Kendisi bu koltuğa seçilmesiyle birlikte kendinden önce bu koltuğa seçilenlerin kimler olduğuyla ilgili derin bir araştıma yapmış ve hepsinin seçilme hikayelerini anlatırken Fransanın siyasi tarihine de yer vermiş kitabında...koltuk sahiplerinden bir kısmını tanıyoruz elbette ama ben bir çoğuyla da yeni tanıştım...keyifli okumalarınız olsun şimdiden iyi bayramlar...
Bir ulus; bir ruhtur, bir zihindir, ruhsal bir ailedir, geçmişteki ortak anılardan, özverilerden, başarılardan, çoğunlukla da yaslardan ve özlemlerden, şimdiki zamandaysa birlikte yaşamayı sürdürme arzusundan doğar.” Ernest RENAN
“Ateşin başında, Voltaire okuyup, herkesin akıldan nefret ettiği, erdemlerin bile övülmez olduğu, tarafların hepsinin en önemli erdemi, insanlığı ve en önemli niteliği, ölçülülüğü hor gördüğü korkunç arenalara dönüşen toplumlardan kaçarak tatlı bir yaşam sürüyorum. Yalnızken çok mutluyum...”
Müzakerecinin, bulunduğu ülkenin geleneklerine ve alışkanlıklarına uyum sağlaması, onları küçük görmemesi gerekir. Yönetim biçimini, hele görüştüğü hükümdarın davranışlarını asla yermemelidir. Tam tersine, övgüye değer bulduğu her şeyi yapmacığa ve dalkavukluğa kaçmadan övmelidir. Tüm ulusların ve devletlerin birkaç kötü yasanın arasında birçok iyi yasası da vardır; o iyileri övmeli, iyi olmayanlardansa söz etmemelidir.