Dostoyevski, çocukluğunu Ayyaş bir baba ve hasta bir anne arasında geçirmiş olmasaydı 16 yaşında annesini veremden kaybetmeseydi, babasına karşı ölüm haberi aldığında mutlu olabilecek derecede büyük bir kin duymasaydı, 28 yaşında 6 ay hapiste yattıktan sonra tam idam edilecekken bir Rus çarı
tarafından son anda affedilmeseydi, tıpkı annesi gibi veremli bir kadınla evlenip âkebinde onu da erken kaybetmeseydi, kumar borçlarını ödeyebilme uğruna normal bir insanın bir haftada okuyacağı kitabı 3 günde yazmak zorunda kalmasaydı , ne o yazdığı şeyleri yazabilecekti , ne de biz yazdığı şeyleri okuyabilecektik. Belki de sayısız insan şu an olduğu gibi biri olmayacaktı onun yokluğunda. Acı bazı insanları güçlendiriyor ben buna inanıyorum.