Şu kopan fırtına...
26 Ağustos 1922 Soğuk Afyon gecesinin sessizliğini Mustafa Kemal Paşa'nın kendinden ve ordusundan emin sesi bozar; "Allah Türk milletini ve ordusunu sıyanet edecektir!" Saat 04:30'a doğru muharebe idare yerine önce Başkomutan flaması dikilir. Ardından onun etrafını ordu ve kolordu flamaları çevirir. Saat 05:00'te Başkomutan tarassut dürbününün başına geçer. Ve sakin, soğuk Afyon tepeleri o anda sarsılmaya başlar. 15. Tümen cephesinden 150 mm'lik bir obüs seher sessizliğini bozar! Trikupis'i günlerdir uykusuz bırakan, bir milletinse hasretle beklediği fırtına kopmaktadır. Bu kopan fırtına, Türk ordusudur..!* *Yahya Kemal Beyatlı'nın 26 Ağustos 1922 adlı dörtlüğünden alınmıştır.
Sayfa 210Kitabı okudu
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal yönetimindeki Türk Kurtuluş Savaşının önemli aşamaları şunlardır: Sarıkamış (20 Eylül 1920), Kars (30 Ekim 1920) ve Gümrü'nün (7 Kasım 1920) kurtarılışı. Çukurova, Gaziantep, Kahramanmaraş Şanlıurfa savunmaları (1919-1921) 1. İnönü Zaferi (6-10 Ocak 1921) II. İnönü Zaferi (23 Mart-1 Nisan 1921) Sakarya Zaferi (23 Ağustos-13 Eylül 1921) Büyük Taarruz, Başkomutan Meydan Muhaberesi ve Büyük Zafer (26 Ağustos-9 Eylül 1922)
Sayfa 154Kitabı okudu
Reklam
1526'nın 29 Ağustos'undaki Mohaç zaferi Avrupa tarihinin değiştiği bir olay, Türklerin imparatorluğunun zirve noktası olarak kabul edilebilir. Hemen hemen 400 yıl sonra 30 Ağustos 1922'deki Dumlupınar Başkumandanlık Meydan Muharebesi'nde kazanılan zaferse, Türklerin Küçük Asya'daki anavatanlarını savunmalarının zaferidir.
Mustafa Kemal’i gördüm düşümde, “daha” diyordu. Uğruna şehit olasım geldi hemen, “sabaha” diyordu. Al bir kalpak giymişti al, Al bir ata binmişti al, ‘Zafer ırak mı?’ dedim, “Aha”, diyordu. Fazıl Hüsnü DAĞLARCA(1914-2008)
Sayfa 251Kitabı okudu
Sarışın bir kurda benziyordu, Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı. Yürüdü uçurumun başına kadar; Eğildi, durdu. Bıraksalar; İnce, uzun bacakları üstünde yaylanacak, Ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak, Kocatepe'den Afyon Ovası'na atlayacaktı. "Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir, İleri!" Kuvayı Milliye Destanı - Nazım Hikmet Ran
Sayfa 200Kitabı okudu
Bir gemi yanaştı Samsun'a karşı, Selam durdu kayığı, çaparası, takası, Selam durdu tayfası. Samsun limanına bu gemiden atılan, Demir değil; Sarılan anayurda , Kemal Paşa'nın kollarıydı. Cahit Külebi(1917-1979)
Reklam
Dumlupınar'da Başkomutanlık Meydan Muharebesi sonrası muzaffer Türk ordusu için Mustafa Kemal, “büyük vaveyla ile tarih sahnesine tekrar çıkan Türk ordusu" tanımını kullanmıştı. Artık dev uyanmıştı. 26 Ağustos sabahı, 05.30'da Kocatepe'den gürleyen Türk topçu ateşinden 5 gün sonra zafere eri- şen Mustafa Kemal, 1 Eylül 1922 günü Başkomutan olarak savaşı sonlandıracak şu emri verdi: "Türkiye Büyük Millet Meclisi Orduları, Afyonkarahisar Dumlupınar Büyük Meydan Muharebesi'nde zalim ve mağrur bir ordunun esas unsurlarını inanılamayacak kadar az bir zamanda imha ettiniz. Büyük ve necip milletimizin fedakârlıklarına layık olduğunuzu ispat ediyorsunuz; sahibiniz olan büyük Türk milleti geleceğinden emin olmaya haklıdır. Muharebe meydanlarındaki maharet ve fedakârlıklarınızı yakından müşahede ve takipediyorum. Milletimizin hakkınızdaki takdirlerine delâlet etmek vazifemi mütemadiyen ve birbiri ardına ifa ediyorum. Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!"
Sayfa 150Kitabı okudu
1526'nın 29 Ağustosu'ndaki Mohaç zaferi Avrupa tarihinin değiştiği bir olay, Türklerin imparatorluğunun zirve noktası olarak kabul edilebilir. Yaklaşık 400 yıl sonra, 30 Ağustos 1922'deki Dumlupınar Başkumandanlık Meydan Muharebesi'nde kazanılan zaferse, Türklerin Küçük Asya'daki anavatanlarını savunmalarının zaferidir ve beklenen bir zaferdir. Hatta şunu da ifade edebiliriz; 26 Ağustos 1071 Türklerin Anadolu'ya giriş tarihidir; 26 Ağustos 1922 ise Anadolu'dan asla çıkmayacağımızın belgesidir.
Sayfa 205 - Kronik Kitap
1526'nın 29 Ağustos'undaki Mohaç zaferi Avrupa tarihinin değiştiği bir olay, Türklerin imparatorluğunun zirve noktası olarak kabul edilebilir. Yaklaşık 400 yıl sonra, 30 Ağustos 1922'deki Dumlupınar Başkumandanlık Meydan Muharebesi'nde kazanılan zaferse, Türklerin Küçük Asya'daki anavatanlarını savunmalarının zaferidir ve beklenen bir zaferdir. Hatta şunu da ifade edebiliriz; 26 Ağustos 1071 Türklerin Anadolu'ya giriş tarihidir; 26 Ağustos 1922 ise Anadolu'dan asla çıkmayacağımızın belgesidir.
Sayfa 205 - Kronik KitapKitabı okudu
komutanınızı dinleyin olum az :/
1266'nın 29 Ağustos'undaki Mohaç zaferi Avrupa tarihinin değiştiği bir olay, Türkülerin imparatorluğunun zirve noktası kabul edilir. Hemen hemen 400 yıl sonra 30 Ağustos 1922'deki Dumlupınar Başkumandanlık Meydan Muharrebesi'nde kazanılan zaferse, Türklerin küçük Asya'daki anavatanlarını savunmalarının zaferidir ve beklenen bir zaferdir. En başta Başkumandanımız ve subaylarımız bunu bekliyordu. Aslında ikinci dünya savaşi yıllarında musolini'ye karşı başarılı şekilde yunanistan'ı savunan, yunan ordusunun seçkin ve ünlü komutanı Ioannis Metaksas "oraya çıkmayın, iki günde Türk ordusu karşınıza çıkar, sizi mahveder" demişti, dediği gibi oldu
Sayfa 224 - KronikKitabı okudu
Reklam
Enver Paşa, 4 ağustos 1922'de Kurban Bayramı'nın birinci günü askerleriyle bayramlaştığı sırada ruslar tarafından kuşatıldı. Yanındaki 30 kadar atlı ile Pamir dağının eteğinde Çegan Tepe'de giriştiği catışmada şehit edildi...
30 Ağustos 1922 sabahı.Başkomutan Mustafa Kemal,ölmüş olanların cesetleri önünde: - Bu acıklı manzara bütün insanlık için utandırıcıdır, ama meşru vatan savunmasının tabii neticesi. Fakat Türkler başka milletlerin vatanlarında aynı şeyi yapmayacaklar, demişti. Sonra yerde yatan bir Yunan bayrağının kaldırılmasını emretti: - Bayrak bir milletin hürriyet sembolüdür. Düşman da olsa ona saygı göstermek lazımdır.
Sayfa 122 - PozitifKitabı okudu
1526'nın 29 Ağustos'undaki Mohaç zaferi Avrupa tarihinin değiştiği bir olay, Türklerin impratorluğunun zirve noktası olarak kabul edilebilir. Yaklaşık 400 yıl sonra, 30 Ağustos 1922'deki Dumlupınar Başkumandanlık Meydan Muharebesi'nde kazanılan zaferse, Türklerin Küçük Asya'daki anavatanlarını savunmalarının zaferidir ve beklenen bir zaferdir. Hatta şunu da ifade edebiliriz; 26 Ağustos 1071 Türklerin Anadolu'ya giriş tarihidir; 26 Ağustos 1922 ise Anadolu'dan asla çıkmayacağımızın belgesidir. Zaten çıkamayacak durumda olduğumuz da açıktır.
1526'nın 29 Ağustosu'ndaki Mohaç zaferi Avrupa tarihinin değiştiği bir olay, Türklerin imparatorluğunun zirve noktası olarak kabul edilebilir. Yaklaşık 400 yıl sonra, 30 Ağustos 1922'deki Dumlupınar Başkumandanlık Meydan Muharebesi'nde kazanılan zaferse, Türklerin Küçük Asya'daki anavatanlarını savunmalarının zaferidir ve beklenen bir zaferdir. Hatta şunu da ifade edebiliriz; 26 Ağustos 1071 Türklerin Anadolu'ya giriş tarihidir; 26 Ağustos 1922 ise Anadolu'dan asla çıkmayacağımızın belgesidir. Zaten çıkamayacak durumda olduğumuz da açıktır.
Sayfa 205 - Kronik KitapKitabı okudu
Türkler, 4.yüzyıldan 18. yüzyıla, 1699 Karlofça Anlaşması'na dek tam on dört yüzyıl Avrupa üzerinde kesin bir üstünlük sağladılar. 30 Ağustos 1922'de Yunan Ordusunu yenerek "Troya'nın intikamını aldım " diyen Mustafa Kemal, kazandığı Kurtuluş Savaşı'yla, Avrupa sömürgeciliğini sona erdirdi, ulusal kurtuluş savaşları dönemini başlattı.
171 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.