İnsanlarda yaratılan “neyin olacağını bilmemek ve kestirememek duygusu” insanları fiziksel yöntemlerden çok daha etkin olarak kontrol altına almaktadır.
Grimaldi ailesi yüzyıllardır uyuşturucu işindedir. Monako Prensi Rainier kendisine yapılan uyarıya rağmen açgözlü davranarak gelirin büyük kısmına el koyması sonucu eşi Prenses Grace bir trafik kazasında öldürülmüştür. Rainier üyesi olduğu 300’ler Komitesi’ni hafife almıştır. Grace Kelly’nin kullandığı Rover marka aracın hidrolik fren sistemi her frene basıldığında bir kısım
hidrolik yağını dışarı atacak şekilde tahrip edilmiştir. Bu tahribat öyle ince bir ayarla yapılmıştır ki araç en tehlikeli viraja girdiğinde tükenen hidrolik yağı nedeniyle frenler tamamen boşalmış, Prenses Kelly çarptığı duvar üstünden 65 metre yüksekliğindeki uçuruma düşerek ölmüştür. Bu cinayeti gizlemek için 300 ler Komitesi adamları her şeyi yapmışlardır.
Bir tecavüzcü ilk başta kurbanına dost ve efendi gözükür. Çünkü aksi halde kurban çığlık atarak tecavüzcüden kaçacaktır. Aynı şey hükümet kadroları için de geçerlidir.
Halkın ahlaki değerlerini yozlaştırılması. Bu iş için “ünlü yıldızlar” kullanılacaktır. Aile ve evlilik kavramları çökertilecektir. Aile içinde dejenere edilmiş cinsellik, uyuşturucu kullanımı ve uygunsuz konuşma tarzı teşvik edilecektir.
Tavistock’taki sosyal bilimler uzmanlarınca yaratılan bazı “yıldızlar” Madonna, Kate Moss ve Britney Spears’dirler. Bu gün sinema, televizyon, moda, iş dünyası, talk şovlar gibi alanlarda boy gösteren “Oprah”, “Dr. Phil”, “Bob Barker”, “Rosie O’Donnell” ve “Ellen DeGeneres” gibi ünlüler kendilerinin aslında Edward Bernays (Sigmund Freud’un yeğeni), H. V. Byron, Dicks, Madalyn O’Hair ve Tavistock’taki diğer bilim adamlarının ürünleri olduklarını öğrendiklerinde üzüleceklerdir.
Amerikalılar marihuana ve Lysergic acid (“LSD”) gibi narkotiklere karşı hatalı davranış tarzına girmişlerdir. Bu maddeler Albert Hoffman isimli kimyagerin sentetik erotamini icadıyla büyüyen İsviçreli Hoffman La Roche firmasınca sağlanmışlardır. 300’ler Komitesi kontrolündeki bankalardan biri olan S. G. War- burg bu projeyi finanse etmiştir ve maddeler Amerika’ya felsefeci
Aldous Huxley tarafından getirilmişlerdir. Bu “harika madde de neme paketleri içinde Amerika’daki tüm üniversite yerleşkeleri ve rock müzik konserlerinde ücretsiz dağıtılmıştır. Burada önemli soru tüm bunlar olurken Ulusal Narkotik Bürosu’nun (NNB) ne yapıyor olduğudur?
19. yüzyıl ve 20. yüzyılın ilk yarısında hiçbir nezaket ortamında ağza alınmayan sözler artık televizyon programları, gazeteler ve ciddi dergilerde olduğunca açıklıkla söylenmekte.