324 syf.
·
Puan vermedi
Bu incelemede kitap benlik (the self) kapsamında ele alınmıştır. Renkkörü Ressamın Öyküsü -Körler için "karanlık," sağırlar için "sessizlik" neyse, akromatopsikler için gri odur. 65 yaşına kadar görüşünde problem olmayan Bay Jonathan I’ın geçirdiği bir trafik kazası sonucunda ikincil korteksi zedelenmiş ve total renkkörü
Mars'ta Bir Antropolog
Mars'ta Bir AntropologOliver Sacks · Yapı Kredi Yayınları · 2011212 okunma
İrtica Artık Bir Kuvvet Değildir Yargıtay başkanı merhum Öktem”in cenaze törenindeki olaylar hemen hemen bütün basın, partiler ve dernekler tarafından irticanın hortlanması şeklinde görüldü ve büyük bir tehlike karşısında olmanın telaşı bütün Türkiye”yi sardı. Ama Muhalefet Partisi Başkanı bunu “tipik bir 31 Mart Olayı” diye tarif etti.
Reklam
416 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yahya Kemal’e "Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.’ yazdıran kadın, mürebbiyelerle büyümüş, iyi eğitim almış, güzelliği ile dikkat çeken paşa kızı, Oğlu Nazım Hikmet’in yanından hiç ayrılmayan anne Celile. Hayata karşı dik duruşu, cesareti,dostluğu, hüsranla biteceğini bilmeden aşkına tutunuşu, oğlu için verdiği savaş, varlıktan yokluğa, inişli çıkışlı hayatıyla güçlü kadın Celile’nin hayatını anlatan biyografi romanı. Yazarın güçlü kalemi, başarılı araştırmacılığı sayesinde Celile biyografisi okurken, 1900'lü yılların başında Rusya'daki çarlık rejiminin çatırdamaya başlaması, 1908'de meşrutiyetin ilanı, 1909 da 31 Mart olayı, Birinci Dünya Savaşı, Cumhuriyetin ilanını kapsayan geniş bir dönem hakkında da bilgi alıyoruz.
Celile
CelileOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 20165,4bin okunma
Artan huzursuzluklar ve İttihat ve Terakki karşıtlarının kışkırtmaları sonucunda, 13 Nisan 1909'da İstanbul'da ayaklanma çıktı. Rumi Takvimle 31 Mart günü patlak verdiği için bu ayaklanma 31 Mart Olayı olarak bilinir. Selanik'te kurulan Hareket Ordusu 23/24 Nisan gecesi İstanbul'a girerek ayaklanmayı bastırdı.
Sayfa 166Kitabı okudu
Elza Kungayeva ve Salman Raduyev'in şehit edilmeleri
En ünlü Federal dava, Rus Savunma Bakanlığının 160. Tank Alayının komutanı olan Albay Budanovun davasıydı. Budanov, Putinin Devlet Başkanı seçildiği gün olan 26 Mart 2000 tarihinde, anne ve babasıyla, eteklerinde Budanovun alayının geçici olarak konuşlanmış olduğu Tangi-Çu köyünde yaşayan, on sekiz yaşında bir Çeçen kızı olan Elza Kungayevayı
288 syf.
10/10 puan verdi
İlber Ortaylı ve Erol Şadi Erdinç’in derin bilgileriyle bir solukta okunabilecek bir kitap. Osmanlı Devleti’nde oluşan İttihat ve Terakki, Teşkilat-ı Mahsusa, 31 Mart Ayaklanması, Babıâli Baskını ve birkaç önemli olayı değerli tarihçilerimizle karşılıklı sohbet edasıyla okuyabilirsiniz. Kitabın sonunda İttihat ve Terakki Cemiyetinin yayınlamış oldukları nizamnameler Osmanlıca olarak eklerde verilmiş. Ktabı hazırlayan ve soruları yönelten Alper Çeker kendi önsözünde belgelerin bu haliyle genele değil uzman araştırmacılar ve tarihçilere hitap ettiğini de belirtmiş.
İttihat ve Terakki
İttihat ve Terakkiİlber Ortaylı · İnkılap Kitabevi · 2016564 okunma
Reklam
ALBAY BUDANOV DAVASI Rostov-on-Dondaki bir Kuzey Kafkasya bölge askeri mahkemesi, 25 Temmuz 2003 tarihinde, Rus Ordusunda son olarak albay rütbesiyle görev yapmış, Birinci ve ikinci Çeçen Savaşlarına muharip olarak katılmış ve iki Cesaret Madalyası almış Yuriy Budanovla ilgili hükmünü sonunda verdi. Budanov, ikinci Çeçen Savaşı sırasında
Günümüzde 31 Mart Olayı, yıldönümlerinde tipik bir gericilik olayı olarak anılır – Menemen olayı, Sivas olayı gibi. 31 Mart Olayı’nın gerici bir olay olduğu kuşkusuzdur, isyancıların “Şeriat isteriz” diye bağırmaları, bir ortaçağ hukuk düzeninden yana olmaları, başlı başına bir gericilikti. Yalnız şunu belirtelim, şeriatın en önemli hükümleri –kişilik, evlenme, miras, borçlar hukuku gibi hükümler– zaten yürürlükteydi ve 1926’ya değin (Medeni Kanun’un kabul edilmesi) yürürlükte kalacaktı.
Bediüzzaman ve 31 Mart Olayı....
Bediüzzaman, 31 Mart Olayı’ndan sonra çıkarıldığı Dîvân-ı Harbi Örfî (Sıkıyönetim Mahkemesi) de müdafaasını yaparken, konuyu Yavuz Sultan Selim’in “Sultan Selim’e biat etmişim. Onun İttihad-ı İslâm’daki fikrini kabul ettim. Zira o Kürtleri ikaz etti. Onlar da ona biat ettiler. Şimdiki Kürtler, o zamanki Kürtlerdir. Bu meselede seleflerim, Şeyh Cemaleddîn-i Efganî, allâmelerden Mısır müftüsü merhum Muhammed Abduh, müfrit âlimlerden Ali Suâvi, Hoca Tahsin ve İttihad-ı İslâmı hedef tutan Namık Kemal ve Sultan Selim’dir.”[8]
Sayfa 52 - Nesil Yayınları
270 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.