M. Kemal Paşa İsmet Paşa ile konuşmak için Polatlı'ya geldi. İsmet Paşa'nın küçük odasında durumu gözden geçirdiler.
Sonuç belli olmuştu. Ordu, 1.643 şehit, 4.981 yaralı ve 374 esir vermiş, 18 top, 47 ağır, 34 hafif makineli tüfek kaybetmişti.
Elde yalnız 28.825 tüfek kalmıştı.
Gerçek buydu.
"Kaçak sayısı?"
"Tam sayı belli oldu. Şaşırmaya hazır ol: 30.809."
"Neee?"
"Üstelik bunların 30.122'si de tüfeği ile kaçmış. O yüzden elimizde az tüfek kaldı."
"Ordunun yarısı bu!"
"Ne yazık ki evet."
M. Kemal isyanla ayağa kalktı:
"Anadolu'yu yüzlerce yıl, yalnız canına ve malına ihtiyacın olduğu zaman hatırlarsan, bunun dışında kaderine terk ve cehalete teslim edersen, sonuç tabii böyle olur. İnsanlarımızı okutmamış, bilinçlendirmemiş, kafalarını ve yüreklerini milli bir terbiyeden geçirmemişiz ki. Cami okullarında ve medreselerde, ne tarih, coğrafya dersi verilir, ne de vatan, millet nedir
öğretilir. Bu yüzden iki yıldan beri düşman kadar, cahil, gafil ve hainlerle de uğraşıyoruz.
Komutanlar bu sefer çok dikkatli olsunlar, bozgunculara fırsat verilmesin."
(Eskişehir-Kütahya Şavaşı Sonucu)
KİTAP İNCELEMESİ
Kitabın Adı : Mümkün
Alt Başlık : Yok
Yazarı : Nurdoğan ARKIŞ
Yayınevi : Final Kültür Sanat Yayınları
Sayfa Sayısı : 224
Katagori : Sosyoloji / Davranış Bilimleri/Kişisel gelişim
Baskı : 4. Baskı Aralık 2015 İstanbul
ISBN
Sizlerle Kanuni Esasi'yi (İlk Osmanlı Anayasasını) paylaşmayı uygun gördüm. İşinize yarayacağını düşündüğümden bunu alıp kopyalamanızı ve saklamanızı tavsiye ediyorum. Tarih severler olarak bizler yapıyoruz. Kitapta 371-372-373 ve 374. sayfalarda biraz değinilmiş ancak biz tam metin olarak vermeyi uygun bulduk. Buyurun;
Memaliki Devleti
TBMM Milli Eğitim Komisyonu, harp okullarına giriş koşullarını
düzenleyen yasa tasarısını göruşürken verilen bir değişiklik
önergesi ile imam-hatip okullarını bitirenlerin harp okullarına
girişlerine engel olan madde değiştirilmiş
Bu değişiklik TBMM tarafından da uygun görülürse,
harp okullarına önümüzdeki ders yılından başlayarak
Kur'an namaz ibadetinin temel rükünlerini tek tek zikretmiştir. Âyetlerde yer alan kıyâm(371), kıraat(372), rükû(373), secde(374) ve ka'de(375) gibi rükünler gayet açıktır ve bunların ne anlama geldiği hususu zaten muhataplarca biliniyordu. Ayrıca namaza başlamadan önce abdest almak(376), kıbleye yönelmek(377), ibadet halindeyken örtünmesi gereken yerleri örtmek(378) ve tekbir getirip Allah'ı yüceltmek(379) gibi birçok hususun yine âyetlerde yer aldığını unutmamak gerekir.
Bütün bu rükünlerinin âyetle sabit olmasının yanı sıra, Resûlüllah heç geçmiş şeriati takip etmekle yükümlü olması hem de içinde yaşadığı toplumun yaptığı ibadetleri bilmesi nedeniyle, ayrıca Cebrail'in öğretmesine gereksinim duymayacak kadar namaz ibadetinin ne olduğunu bilmektedir. Âyetlerin mesajı son derece açık ve net. Üstelik Cebrail adı Mekke dönemindeki âyetlerde hiç geçmez. Dolayısıyla namazı ondan öğrendiği iddiasının hiçbir inandırıcılığıyoktur. Kaldı ki, şayet Resûllüllah Cebrail'den namaz kılmayı ve abdest almayı öğrenmişse, bunların sonradan âyetlerde tekrar zikredilmesinin anlamı yoktur. Diğer bir deyişle mezkûr âyetlerin malum ilamını hatırlatmaktan öte bir anlama gelmeyeceğini göz ardı etmemek gerekekir.
(371) Zümer 39/9; Müzemmil 73/2, 20; Bakara 2/238, 239
(372) Müzemmil 73/20; Ankebut 29/45
(373) Hac 22/26, 77; Bakara 2/43, 125; Al-i İmran 3/43; Fetih 48/29
(374) Zûmer 39/9; Hac 22/77; Fetih 48/29
(375) Al-i İmran 3/191
(376) Mâide 5/6
(377) Bakara 2/143, 144
(378) A'raf 7/26, 31
(379) İsrâ 17/111
Allah’a takva ve güzel ahlak.” (En ziyade neyin insanları cennete sokacağını soruyorlar.)
(Tirmizi, Birr 62, kutub-ı sıtte, 16. Cilt , sf. 329)
Ruhumu kudret altında tutan Allah'a yemin ederim ki cennete sadece güzel ahlak sahipleri girer.
Tirmizi; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur
374 sayfalık bir kitap 200.üncü sayfadan sonra sarmaya başlıyorsa okunmalı bir kitap mıdır? okunmamalı bir kitap mıdır? bilemedim. Yazarın okuduğum ilk kitabı. Polisiye ve Gerilim kitaplarını sevdiğim için dikkatimi çekmişti ve kitapla alakalı yorumlar çok iyidi. Açıkçası Jean grange ve Tess Gerritsen kitaplarından sonra bana kitap çok amatör geldi. Katili bulma merakımdan dolayı kitabı bitirmeye zorlamasaydım kendimi muhtemelen alıp okuyamadığım kitaplardan olacaktı.
O Piti PitiM. J. Arlidge · Pegasus Yayınları · 2015175 okunma
374'lü yıllarda Avrupa'ya giden Hunlar, büyük bir imparatorluk kurdu. 469' da tarih sahnesinden silinince Ogurlarla Hun artıkları karışıp Bulgarları meydana getirdiler.
M. Kemal Paşa İsmet Paşa ile konuşmak için Polatlı'ya geldi. İsmet Paşa'nın küçük odasında durumu gözden geçirdiler.
Sonuç belli olmuştu. Ordu, 1.643 şehit, 4.981 yaralı ve 374 esir vermiş, 18 top, 47 ağır, 34 hafif makineli tüfek kaybetmişti.
Elde yalnız 28.825 tüfek kalmıştı.
Gerçek buydu.
"Kaçak sayısı?"
"Tam sayı belli oldu. Şaşırmaya hazır ol: 30.809."
"Neee?"
"Üstelik bunların 30.122'si de tüfeği ile kaçmış. O yüzden elimizde az tüfek kaldı."
"Ordunun yarısı bu!"
"Ne yazık ki evet."
M. Kemal isyanla ayağa kalktı:
"Anadolu'yu yüzlerce yıl, yalnız canına ve malına ihtiyacın olduğu zaman hatırlarsan, bunun dışında kaderine terk ve cehalete teslim edersen, sonuç tabii böyle olur. İnsanlarımızı okutmamış, bilinçlendirmemiş, kafalarını ve yüreklerini milli bir terbiyeden geçirmemişiz ki. Cami okullarında ve medreselerde, ne tarih, coğrafya dersi verilir, ne de vatan, millet nedir
öğretilir. Bu yüzden iki yıldan beri düşman kadar, cahil, gafil ve hainlerle de uğraşıyoruz.
Komutanlar bu sefer çok dikkatli olsunlar, bozgunculara fırsat verilmesin."
(Eskişehir-Kütahya Şavaşı Sonucu)