"Üzülme", "yüzünü asma", "telaşlanma”, “kızma”, “sabırsızlanma” gibi duygularını yönlendirici, denetleyici ya da bastırıcı sözler söylemeyin; bırakın çocuğunuz nasıl hissettiğinin farkına varsın ve duygularını nasıl yöneteceğine kendisi karar versin.
GÜÇLÜ KORKULAN, BEN BİLİNCİNDEKİ EŞ
-----------------------------------------------------------------
1- Ben önemiyim,senin önemli olup oldumadığınu ben karar veririm.
2- Sende bir bozukluk var mı yok mu ben bilirim. Bana sormadan kendin hakkında karar verme.
3- Değerli misin, değil misin ben bilir ben karar veririm. Sen kendin karar veremezsin.
4- Senin aklına yeteneğine güvenmem. Bana sormadan bişey yapma.
5- Ben emek verilmeye, sevilmeye değerim. Sen emek verilmeye ve sevilmeye değmezsin.
6- Sen benim malımsın bana aitsin.
İki insan birbirinin farkına vardığı andan itibaren beden duruşu, yüz ifadeleri, el kol hareketleri, sesin tonu, söylenilen veya söylenilmeyen her kelime, aradaki mesafe, dokunma veya dokunmama gibi pek çok şeyin bir mesaj değeri vardır.
Anne ve baba, deneyimleri ve pozisyonları gereği çocuklar reşit yaşa gelinceye kadar onların yaşamları üzerinde otorite olma, bilme ve yönetme durumundadırlar. Çocuğun arkadaşı ve dengi olmaya çalışırlarsa yol gösterici olamazlar. Çocuğunun arkadaşı, dengi olmaya çalışan anne-babaların çocukları kazançlı değil, kayıpta olurlar