Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hanna Paşa İncirlik halkının şehirden gelen heyet tarafından kurtarılmasını göz önüne alarak buradaki esirlerin hemen küçük, büyük demeden Kapılı ve Herekli köylerine sevk edilerek burada katledilmesini ve Ceyhan Nehri'ne atılmasını emrediyor. İşte Camili Faciası burada başlıyor. Akla hayale gelmeyecek öldürme usülleriyle vahşiyane şehit edilenlerin adedi iki yüz yirmi beş, iki yüz kırk tahmin ediliyor. Zira bizim köy ve Dedepınarı'ndan başka köye sığınan aşiretlere mensup olanlardan öldürülenlerin sayısı meçhuldür. İki köy halkından 190 kişinin ve diğerlerinden ise 40-50 kişinin şehit edildiğini tahmin ediyoruz. Onun için 240 veya 245 üzerinde olduğunu söyleyebiliriz. Diğer taraftan Avni Çavuş mağaraya birkaç defa taarruz ederek girmek isteyen düşmanları mağara kapısında vuruyor, öldürüyor. Avni Çavuş metanetini muhafaza ederek sabaha kadar düşmanla aşağı yukarı müsademe ediyor. Sabahın alacakaranlığında, orada bekleyen düşmanların uyku sersemliğinden istifade ederek mağaradan çıkıp kaçmaya muvaffak olan ve arkasından sıkılan kurşunlara da hedef olmayan Avni Çavuş İsmailiye köyünün arkasından İnnepli köyüne varıyor.
"Yeni devlete Osmanlı'dan kalan maddi miras hak­kında, birkaç sayı vereyim: Okur yazar oranı erkeklerde yüzde yedi, kadınlarda binde dört. Kişi başına düşen milli gelir dört lira. Bebek ölüm oranı yüzde seksene yakın. Mühendis sayısı 40. Halkın yüzde doksanı köy­lü. Hititlerden kalma usullerle tarım yapılıyor. Teknolo­ji yok denecek düzeyde. Maliye batık. Vergileri yabancı bir kuruluş topluyor. Anadolu'da dört bin kilometreye yakın demiryolu var ama bir metresi bile Türklerin de­ğil. Türkiye Cumhuriyeti'nin devraldığı maddi miras işte böyle: Ortaçağda yaşayan bir millet. Atatürk bu yoksul, ilkel, geri, çağdışı toplumu çağa açan, Anadolu aydınlanmasını başlatan, Türkiye'yi kal­kındıran insandır."
Reklam
Türkleri, eskiden beri kalabalık bir millet oldukları hakkındaki düşünceler, tarihi incelemelerin ilerlemesinden sonra, çürümüştür. Türkleri pek kalabalık gösteren şey, onların büyük siyasî rol oynamaları ve hareketli oluşlarıdır. Gerçekte ise Türkler, bütün kırgınlara rağmen, hiçbir zaman XX. Yüzyılda oldukları kadar çok olmamışlardır. Bugün,
Türk BirliğiKitabı okudu
319 syf.
9/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Madde ve Ruhlar Aleminde Bir Yolculuk
Peyami Safa yine mistisizm yüklü bir eser bırakmış ardında. Romanın özellikle son 40 sayfası benim diyen materyalisti bile düşünceye sevk edecek şekilde didaktik yorumlara sahip. Her şeyin bir dengeye sahip olması gerektiği, insanın ancak madde ve ruhun birleşimiyle bir şahsiyeti olabileceğine gerektiğine dair savlarını; işin ruhi ve mistik kısmına bana göre gereğinden fazla ehemmiyet verip muvazeneyi biraz saptırmış gibi geldi bana. Buna rağmen özellikle Ferit’in yaşadığı olaylar karşısında kendini içinde bulduğu ikilemler ve karakterlerin duygudurum tahlillerini kendimden de pay biçerek son derece başarılı buldum. Psikolojik roman arayanlar için kesinlikle önerilebilecek bir eser fakat yine de içinde yer alan mistik olayların sayısı ve şiddeti düşünüldüğünde romandan tez vakitte soğuyabilecek kişiler olduğunu da göz ardı etmemek gerek.
Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
Matmazel Noraliya'nın KoltuğuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20177,6bin okunma
1918'de İtilaf Kuvvetleri insan gücü ve teknolojik bakımdan arayı oldukça açıyordu. Savaş sona erene kadar 2 milyon ABD askeri Avrupa'ya çıkacaktı. 1914-1918 yılları arasında İtilaf Devletleri'nin savaş giderleri 57.7 milyar dolara yaklaşırken, İttifak Devletleri'nin toplam gideri 24.7 milyar dolarda kalacaktı. İtilaf Devletleri'nin seferber ettiği toplam asker sayısı 40.7 milyon iken, bu sayı İttifak Devletleri'nde 25.1 milyon olacaktı. Evet, Vahdeddin'in Almanya seyahati esnasında, Ocak 1918'de Almanların başarı ümidi tamamen yok olmamıştı, az da olsa ümitleri vardı. Ancak iki tarafın güç dengesi ve moral üstünlüğü karşısında, Almanya ve müttefiklerinin savaşı 1918 yılının sonuna kadar sürdürebilmeleri bile aslında bir mucizeydi. Mustafa Kemal Paşa, bu gerçekleri daha ilk gününden beri bütün çıplaklığıyla görmüştü.
Sayfa 137 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
"Osmanlı Devleti kızları eğitmez miydi?.. Bir kesimin diline doladığı kuyruklu yalanlardan biri de budur! Osmanlı'ya oranla çağdaş Avrupa ülkelerinde acaba okur-yazar sayısı ve okuma oranları ne durumdaydı, hiç karşılaştırma yaptınız mı? Kanuni döneminde bile okullaşma oranı %40. Ayrıca en büyük eğitim hamlesini 2.Abdulhamid'in yaptığını ve bu dönemin okullaşma seviyesine Türkiye Cumhuriyeti'nin ancak 1950 sonrasında ulaştığını biliyoruz. Osmanlı'nın kızları eğitimsiz bıraktığı iddiasına gelince: İnsanı 'ahsen-i takvim' olarak gören bir kültürün kadınları eğitimsiz bırakması, dışlaması mümkün değildir. Kadınların aşağılanması bir Batı hastalığı olup bize oradan geçmiştir."
Reklam
Muhammed İs­lam dinini yaymak için ömrü boyunca silahlı cihad yoluna baş­vurmuştur. Bu konuda verilebilecek nice örneklerden biri şudur ki, Beni Kaynuka'yı İslama girmek için çağırmış, kabul etme­dikleri için üzerlerine saldırmıştır. Silahlı olarak verdiği savaşla­rın sayısı 29 olup gönderdiği çetelerin sayısı ise 40'tır.
85 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Sana öldürmeyi kim öğretti? İlk olarak bundan birkaç ay önce sürekli keşfetimde karşıma çıktığı için aldığım bir eserdi. Içeriğini hiç dikkat etmemiştim ama cinayet içeren bir kitap olduğunu sandım. Şiir kitabı çıktı. Bir kitaplarını seçici bir insandır Çünkü hepsi bana hitap etmez ve bu yüzden hayal kırıklığına uğrarım genelde. Neyse ki bu
Sana Öldürmeyi Kim Öğretti
Sana Öldürmeyi Kim ÖğrettiYakup Seven · Parana Yayınları · 202331 okunma
Büyük Tanrılara şifresel bir sayı sisteminin uygulandığına dair ilk ipucu, Sin, Şamaş ve İştar adlı tanrıların adlarının yerine bazen 30, 20 ve 15 rakamlarının konduğunun keşfiyle ortaya çıktı. Sümer altılı sistemindeki en yüksek birim olan 60 Anu'ya atfedilmişti; Enlil 50 "idi", Enki 40 ve Adad 10. 10 sayısı ve onun 60 aslî sayısı içindeki katları, eril ilâhlara atfedilmişti; bu nedenle sonu 5 ile biten rakamların dişil ilâhlara atfedilmiş olması mantıklı görünmekteydi. (Şaşırıp kalıyor insan okudukça ..)
-40-
Son bir defa üzülme hakkın kaldıysa, sevdiklerinin mermi sayısı önemli değildir.
Reklam
415 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İntrovert ya da extrovert misiniz? Veyahut tanımlayamıyor musunuz?
“Eşim ve çocuklarım hariç herhangi bir arkadaşım olmadan yıllarca yaşayabilirim" "Seninle,bana bak. En iyi arkadaşlarımdan birisin ve sadece sen beni aradığında görüşü­yoruz! Sosyalleşmeyi sevmiyorum. Hayalim ailemle geçimimi bin dönümlük bir araziden sağlamak. Bu hayalde asla bir arka­daş grubu göremezsin. Yani kamusal karakterimde her
Sakinler de Kazanır
Sakinler de KazanırSusan Cain · Optimist Yayınları · 2012128 okunma
Paris Komünü Sonu..
Günümüz Fransız tarihçilerinin yaptıkları hesaplamalara göre toplam ölü sayısı 20.000 ile 30.000 arasında. Ayrıca 40.000 Komüncü, yargılanmadan önce bir yıl eski gemilerde hapis olarak tutuldu. Bunların 5000'i sürgün edildi, bir diğer 5000'i de daha hafif cezalara çarptırıldı. Sürgüne gönderilenlerden birisi, savaşan kadınların en ünlü liderlerinden Louise Michel'di. Mahkemeye şunları söyledi: 'Kendimi savunmayacağım; savunulmama da izin vermeyeceğim. Ben tümüyle toplumsal devrime aidim. Eğer yaşamama izin verirseniz, intikam diye bağırmaktan geri durmayacağım.
Sayfa 365Kitabı okudu
168 syf.
·
Puan vermedi
·
15 saatte okudu
kalemi kamera gibi kullanmak; bir çanakkale savaşı günlüğü..
18 mart 1915 deniz savaşı sonrası 25 nisan 1915te başlayan çanakkale kara savaşlarına dair yerli yabancı yazarlar, tarihçiler, araştırmacılar tarafından yazılmış birçok kitap var. okumuş olduğum bu kitap dışarıdan bakıldığında bunlardan biri gibi görünse de aslında tam olarak böyle değil. zira
Kıyamet Koptuğunda
Kıyamet Koptuğunda
adı verilen kitap çanakkale kara savaşında
Kıyamet Koptuğunda
Kıyamet KoptuğundaHasan Cevdet Temizkanlı · Yeditepe Yayınevi · 201526 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.