"Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda!" tanımlaması adeta, "Toprağı sıksan faili meçhul fışkıracak." denli dramatik değişime uğruyor.
Hiçbir neden, şiddete uğrayan kadının acısını dindiremez ve şiddeti açıklayamaz.
Bizler neyin şiddet olduğunu, şiddetin bir suç olduğunu, şiddete tolerans gösterilmemesini ne kadar çok konuşur, yazar, çizersek bu konudaki farkındalığın artmasına ve şiddetin önüne geçilmesine o kadar katkıda bulunabiliriz.
Bizler günlük yaşamımızda şiddet olduğunun bile farkında olmadığımız birçok tutum ve davranışla karşılaşıyoruz. O zaman neyin şiddet olduğunu çok iyi tanımlamalıyız. Şiddet; bireyin fiziksel, cinsel, duygusal veya ekonomik yönden zarar görmesiyle ya da acı çekmesiyle sonuçlanan veye sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da temel özgürlüklerin engellenmesini ya da ihlal edilmesini de içeren, fiziksel, cinsel, duygusal, sözel veya ekonomik her türlü tutum ve davranıştır.
Sayfa 30
Ama anladım ki insan ne kadar incinmişse o kadar derine iniyormuş, ne kadar derine inmişse kendini adadığı şey de o kadar görünmez oluyormuş. Mücerrete tutunmanın tadını almış biri bir daha müşahhasa tutunamıyormuş.
Fikrin cezai ehliyeti olmaz.
Fikirlerin özgür bırakılmadığı koşullarda ne insan hakları ne kadın hakları ne hayvan hakları ne de halkların halk olma haklarından söz edilebilir.
Aristo düşünebildiğimiz kadar özgür olduğumuzu savunmuştur; günümüz sisteminde dayatılan sınırlar, davranıştan çok düşünceler üzerinedir.
Her bitki her toprakta yeşermez, bazı insanlar da bazı insanlarda. Bu yüzden vazgeçmek de kendini bulmaya bir çare.
Sayfa 14Kitabı okudu
Hayat kötü ve koşullu şeylerden gitmeyi bilmeyenlerin cehennemidir.
Sayfa 14Kitabı okudu