Her şey vardı, ama aslında hiçbir şey yoktu. Bunun anlamı içimizdeki ıssızlıktı... Gökyüzünde akıp giden kâinatının o büyük nehri giderek kurudu. Içimizde başlayıp bizi bizden çok uzaklara götürecek olan bu nehir kuruyunca evinin anahtarını kaybetmişlere döndük. Her yere gidebilirdik ama kendimize, içimize asla... Her şeyi bilebilirdik ama kendimizi asla... Herkes için konuşabilirdik ama kendimiz için asla...