"ve biz, milyarlarca, aşkın, yalanın, alçaklığın, kahramanlığın; kapıları, kapakları, kuş uçurmaz uzaklıkları ve ayrılıklarıyla, kahrolası yasaklarıyla, bu acayip kaos karanlığında, biz ikimiz! iki müthiş hasret, iki parça can... ve canımda o ölüm namussuzu... bütün bunları, abstrait şiir haysiyetine halel getirmeden işleyebiliyorum. bana bu kudreti verdiğin, beni ben ettiğin için sana teşekkür etmek, galiba pek resmî kaçar. hattâ ben, züppelik diyorum buna. ben, senin için, ancak her şeyimi, bütün mevcut kıymet hükümlerini ve canımı fedâ etmekle belki biraz hafiflemiş olurum. yine de ödemiş, karşılık vermiş olamam... bu, hem çok acı, hem de şaheser bir ruh hali. kimselere mecbur olmadım, olmam da. yiğitliğim ve rivayet olunan erkekliğim, bundandır... ama senin mecburun olmak, beni hiç mi hiç küçültmüyor. aksine yüceltiyorsun, İNSAN ediyorsun, yaşatıyorsun.."