"Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, akıl çağıydı, akılsızlık çağıydı; inanç devriydi, inançsızlık devriydi; aydınlık mevsimiydi, karanlık mevsimiydi; ümidin baharıydı, ümitsizliğin kışıydı; önümüzde her şey vardı, önümüzde hiçbir şey yoktu: hepimiz ya dosdoğru cennete gidecektik ya da başka yollara... Kısacası, çağ şimdiki çağa o kadar benziyordu ki, bazı gürültücü yetkililer, "iyi" ya da "kötü" sıfatlarının sadece en üstünlük dereceleriyle kabul edilmesinde ısrarlıydılar."
Şüphesiz bu satırları hangi çağa koy o çağda bu cümleler ayna olacaktır. Hep okumak istediğim ve geç kaldığım bir kitap ki şükür aylar sonra bile olsa aradan çıkabildi. Öncelikle kitabı okuması oldukça zor. Fransız devrimi sonrasında Londra ve Paris şehirlerinde geçen bir dizi haksızlık buna binaen o çağın harika(!) icadı giyotini sık sık işiteceğiz bu kitapta.
Bu kitabı okurken yaklaşık 4-5 şehir gezebilme imkanım oldu bu açıdan büyülü bir kitap olabilir.
Klasik bir kitap olduğu için okunması tavsiye edilir ve ederim.