"Her tiren bir yığın umut, hayal, ihtiras ve arzu yüklenip gelir. Ardında düş kırıklıkları, gözyaşları, hayıflanmalar, bir tutam ağarmış saç bırakıp gider." Mustafa Kutlu - 5402
Sayfa 107 - Metis Yayınları·Kitabı okuyor
"Hayat sanki ve sadece bir "an"dır. Gelir geçer... Bir nefes, göz açıp kapamakla tamamlanan bir süreç." Mustafa Kutlu - 5402
Sayfa 107 - Metis Yayınları·Kitabı okuyor
Reklam
Makinist karanlık atölyenin ışıklı kapısına, güne ve güneşe, hayatın hay-huyuna doğru sırtını kalburlaştırmış bir emekli olarak yürürken, 5402 köşesinde derin bir “ah” çekerek son nefesini verir. Galiba bu yüzden müzeler soğuktur. ( 5402 )
Sayfa 98 - Dergah Yayınları·Kitabı okudu
(…)İkindi gölgeleri uzadığında odacı, istasyon şefinin minyatür havuzla, yediveren güllerini köpürten ufacık asma çardağının altını sulayıp süpürür. Şef bekâr hayatının yalnızlığını, bu küçük istasyonlarda geçen gençliğini, kırlaşan şakaklarını portatif masaya yayarak bir küçük rakı açar. Orada, akşamı getiren sesleri dinleyerek kim bilir hangi sahillerin özlemi içinde demlenmeye başlar. ( 5402 )
Sayfa 96 - Dergah Yayınları·Kitabı okudu
Ben, elim babamın elinde, sarı-mavi-yeşil-kırmızı ampullerin aydınlattığı bahçe sinemalarının önünden, cıvıl-cıvıl aydınlık vitrinleri ile şehrin ana caddesinden, tatlılarla dolu pastanelerden, gazozlardan ve oyuncaklar arasından bin bir heyecan ile geçerim. ( 5402 )
Sayfa 94 - Dergah Yayınları·Kitabı okudu
İstasyona doğru yürüdük. Kardeşim ablam için mor sümbül topluyordu. Her yan çimene-çiçeğe kesmişti. ( 5402 )
Sayfa 90 - Dergah Yayınları·Kitabı okudu
Reklam
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.