BİR İDAM MAHKUMUNUN SON GÜNÜ - VİCTOR HUGO
(Alıntılar)
“Herkes tarafından bu şekilde yüzüstü bırakılmışken içimde hissettiğim şiddetli ve bilinmeyen sarsıntıları neden kendi kendime anlatmayi deneyeceğim ki?”
“Çünkü, itiraf edeyim, hala umutluydum. Şimdi, Tanrı’ya şükür, hiç umudum kalmadı!”
(İnceleme)
• Dedikleri gibi ölümsüz yazar; Victor Hugo. Yazar bu eseri 29’ yılında tanık olduğu bir idam sahne sonucu kaleme alıyor o derece içimizde hissettiriyor.
• Bazı kitaplar ve yazarlar vardır ve kötü olma ihtimalleri yok kadar azdır benim için Hugo gerçeklik bakımından öyle. Adı bilinmeyen, bir kızı, karısı ve annesi olan idam mahkumu, giyotin ile cezalandırılmak üzere 6 hafta bekletiliyor. Tabi iş bu beklediği süreçte içindeki duyguları kağıda dökmesi ile başlıyor. Çünkü ortada bir belirsizlik oluyor ve bir ikindi vakti saat 4:00’e kadar yastıklarıyla yüreğimizi delip geçiyor.
• ‘Bilmek bütün acıların anasıdır.’ der Şükrü Erbaş. Bu eserle de ölümü bilmek, beklemeyi mecburen öğrenmek, mahkumun gücünü tüketen her duyguyu görmek ve kızının son kez sarıldığı sırada onu tanımamasını izlemek sizi büyük acıya sürüklüyor.
Adalet ve empatinin öğretildiği bu eseri, içimde bir yerlerde taşıyacağım.
Keyifli okumalar dilerim.