Bilişsel çarpıtmalar:
1- Hep ya hiç düşünme
2- Aşırı genelleme
3- Zihinsel filtre
4- Olumluyu geçersiz kılma
5- Sonuçlara atlama
6- Aşırı büyütme
7- Duygusal karar verme
8- meli - malı cümleleri
9- Etiketleme ve yanlış etiketleme
10- Kişiselleştirme
Arslanlar;
29 nisan 1916
1- Bugün Türklere şeref ü şan, Ingilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın müşemmes semasında şühedamızın ruhları şad ü handan pervaz eder- ken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum.
2- Bize iki yüz seneden beri tarihimizde okun- mayan bir vakayı kaydettiren Cenab-ı Allaha hamd ü şükür
Kitabın adı: Musa'nın Gecekondusu
Yazarın adı: Hasan İzzettin Dinamo
Sayfa sayısı:352
Yazarımız severek okuduğum kalemlerden Türkiye'de gecekonduların kurulmaya başladığı 1950'li yıllardan 27 Mayıs 1960 darbesine kadar halkın siyasi partiler etrafındaki gruplaşmalarını ve Musa'nın gecekondusunu anlatıyor.
Ben yine tersten okumuşum bu kitaptan önce Musa'nın mapushanesini okumam gerekiyormuş ele verir talkımı kendi yer salkımı hesabı anneme sıralamayı doğru yapmışım ben okurken yanılmışım neyse canım sağ olsun.
Gelelim kitabımıza Musa karısız Arife ile gecekondu Mahallesi'nde bir gecekondu el denir amacı bahçesinde tavukçuluk yapmaktır ama...
Gecekondu Mahallesi'nde demokrat parti ocağı kurulmuştur ve demokrat partili olmayanlar dışlanmıştır (Ahmet usta ve Musa gibi ) Ne mi oluyor seriye devam .
Eğer okuyacak olursanız sıralaması şu şekilde :
1- Savaş ve Açlar
2-Öksüz Musa
3-Açlık
4-Koyun Baba
5-Musa'nın Mapushanesi
6-Musa'nın Gecekondusu
Kitapla kalın.
İlk insansıgiller yaklaşık 6 milyon yıl önce iki ayak üzerinde yürümeye başlayarak, kendilerini diğer kuyruksuz maymun kuzenlerinden ayırmışlardır, ama modern insanın üçte biri olan beyinlerinin boyutu olduğu gibi kalmıştır. Sonraki 3-4 milyon yıl içinde insan beyni fazla değişmemiş olsa da vücuda oranla daha büyük bir hale gelmiştir. İki milyon yıl kadar önce bazı insansıgiller bir şekilde kuyruksuz maymunkilerden biraz daha büyük beyne sahip olacak şekilde evrimleşmiştir.
"İlişkilerde Yaptığımız Altı Hata"
1 - Dinlemeyi ihmal edip karşıdakinin gözüyle olaya bakmamak
2 - Karşıdakini olduğundan az görmek
3 - İlişkilerde yaptığın hataları kabul etmeyip örtbas etmeye çalışmak
4 - Davranışların ve konuşmaların arkasındaki gerçek niyeti ihmal etmek
5 - Başkalarının düşünce ve davranışlarının sonucu kurban hâline gelmeye ve bütün suçun üstüne yüklenmesine izin vermek
6 - Oluşan olumsuz havaya kapılıp dirayeti kaybetmek
"BEN İLMİN ŞEHRİYİM, ALİ DE ONUN KAPISIDIR."(1)
Nur Risaleleri'nde "Keramet-i Aleviye" diye sunulan bu büyük iddiaların temel dayanağı, işte bu hadistir. Bu hadisin Nur Risaleleri'ninde zikredilmesinin sebebi, müellifinin gizli ilimlerin Hz. Ali'ye verildiğine inanması ve bundan kendisi ve risaleleri lehine
Bir Hint öğretisinde, insanların başarılı olabilmesi ve iyi bir insan özelliği kazanabilmesi için aşağıda verilen on altın öğüde uyulması gerektiği ifade edilmektedir.
1. Düşünmeye vakit ayır; düşünme güç için kaynaktır.
2. Eğlenceye vakit ayır; eğlence gençliğin sırrıdır.
3. Okumaya vakit ayır; okuma bilginin pınarıdır.
4. Duaya vakit ayır; dua güçsüz anlarda direnmenin desteğidir.
5. Sevmeye vakit ayır; sevme yaşamı tatlı kılan şeydir.
6. Anlaşmaya vakit ayır; o bilgeliğe açılan kapıdır.
7. Gülmeye vakit ayır; gülme ruhun müziğidir.
8. Vermeye vakit ayır; verme günün aydınlığıdır.
9. İşini yapmaya vakit ayır; o var olmanın anlamıdır.
10. Teşekküre vakit ayır; teşekkür yaşam pastasının kremasıdır.
Ben şehit kardeşlerimizin geneliyle yaşama fırsatı buldum. Onları bir araya getiren ortak vasıfları şunlardı:
1) Dillerini Müslümanları çekiştirmekten muhafaza ederlerdi.
2) Kalplerinde Müslümanlara karşı bir kin ve nefret yoktu.
3) Sessizce işlerini yapar, reklamdan uzak dururlardı.
4) Basit bir görev de verilse emire (başındaki yöneticiye) itaat ederlerdi.
5) Tartışmaya girmezlerdi.
6) Yüksek edep, âlimlere, büyüklere ve yetkililere son derece ihtiram gösterirlerdi.
7) Cephede kalma konusunda büyük bir özen gösterir, yumuşak ve rahat hayattan kaçarlardı.
8) Dilleri sadece Müslümanların güzelliklerini anlatırdı.
Allah haddini bilen ve sınırlarını aşmayan kula rahmet etsin.
1 — Millî sınırlar içinde vatan bölünmez, parçalanmaz bir bütündür.
2 — Osmanlı hükümetinin dağılması halinde ve her türlü yabana işgal ve müdahalelere karşı, millet, kendini birlik halinde savunacaktır.
3 — Merkezî hükümet (yani, İstanbul hükümeti) vatanın, istiklâlin muhafazasını sağlayamadığı takdirde, bu maksadı sağlamak için, geçici bir hükümet kurulacaktır. Bu hükümet, millî kongrece seçilecektir. Kongre toplanmış değilse, bu seçimi “Temsil Heyeti" yapar.
4 — Millî kuvvetleri âmil ve millî İradeyi hâkim kılmak esastır.
5 — Hıristiyan unsurlara, siyasi hâkimiyetimizi ve İçtimaî muvazenemizi bozacak imtiyazlar verilemez.
6 — Manda ve himaye kabul olunmaz.
7 — Millî Meclisin derhal toplanması ve hükümet icraatının murakabesinin sağlanmasına çalışılacaktır...
1. Kötü hafizanın birinci sorumlusu, dikkatsizliktir. Düşüncesini yoğunlaştirabilen kişi, konuya konsantre olabilir. Dikkat edilmeden dinlenen bilgiler kuma yazılmış gibidir; hemen silinir.
2. Kötü hafızanın ikinci sorumlusu, özgüven azlığıdır. İnsan beyninde biyolojik bir saat vardir. Eger o saate bilerek ve irade ederek sabah 07.00'de