Dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın, İstiklal Caddesi'nde oluşan hasarı görünce yanındaki İçişleri Bakanı Namık Gedik'e "Galiba dozu kaçırdık Namık" dediği de bir çok yerde iddia edildi.
Bir Dinozorun Anıları
84 yıllık bir ömür.. Acısıyla, tatlısıyla..
Mine Urgan: Üniversitede öğretim üyesi, çocukluğunu Atatürk'ün çağında geçirmiş bir profesör. Ve darbelerin buhranlarını yaşadığı ömürünü, okuyucularıyla paylaşıyor. Tarihe bir nevi canlı tanıklık ediyor..
İhtiyarlar ne yaparlar? Eğer ruhsal bir çöküntü içindelerse
1. Adıyaman Süleyman: Okul Uygulama Bahçeleri • Kendi Yayını 4. Bası 1963
2. Ağanoğlu Halit: Köy Enstitüleri Yolunda • İstanbul, 1949-A Sait Basımevi
3. Akalın Bedri: Köy Enstitülerinde Müzik Eğitimi Klavuzu • İstanbul, 1945-Milli Eğitim Basımevi
4. Akın Galip: Tonguç'un Kır Çiçekleri • Güldikeni Yayınları -
Böyle bağıra bağıra ellerinde bayraklarla İzmir Lokantasının camlı kapı kanadını, birden arkaya çarptırarak içeriye daldılar…
İçeride kimler mi var?
Elbette Aziz Nesin ve Mansur Tekin.
Devamını, Aziz Baba’nın yeren, güldüren, hüzünlendiren anılarının yer aldığı "Salkım Salkım Asılacak Adamlar" kitabından okumalısınız.
Ben ise burada
Bir Aziz Nesin molası verelim istiyorum bugün. Salkım Salkım Asılacak Adamlar'a kapak tasarımı ile bakalım önce. 12 Eylül'de bizi "Asmayalım da besleyelim mi!" cümlesi ile tanıştıran Kenan Evren canlanıyor hafızalarda. Bir yanda boynuna geçirilen ip, bir yanda ağzına doğru uzanan kaşık ile bir silüet. Hem ironik hem acizlik.
Nedir
Merhabalardan bir demet. Spoi ve Gilleri bulunmamaktadır.
Bir okurdan da görüp uyguladığım gibi önce yazarı araştırır, okur, tanıyabildiğim kadar tanırım...
- Biz şairi biliyoruz sen kitaba geç.
Baaalım ne kadar tanıyorsun. Çay kahve al istersen, biraz uzun. Dikkat et çenen çıkmasın, çünkü çok şaşıracaksın. Ööle şaşıracaksın yani.
Eğitim,
NigRa tahrikli Aziz Nesin etkinliği için ismimi yazdırdığımda, bu kadar yoğun olacağımı düşünmemiştim açıkçası. Dört Dostoyevski kitabı bekliyor hala. Delikanlı'yı okuyabilirsem umarım yetiştireceğim onu etkinliğe.
Aziz Nesin'i ortaokuldan, 20'li yaşların ortasına
Bütün Şiirleri syf:714
İçerim yanıyor Kemal
dışarım serin....
Anlıyorsun ya,
zaten ettiğimiz lâf
bizim lâflarimızın her hangi biri:
çok konuşulmuş,
ve konuşulmakta olan.
Iki yazarın dostluklarını saygıyla anarak, alâkasız da olsa bu dizelerle başlamak
Eylül ayında bitirdiğim, adında Eylül geçen bir kitap daha..
Hüzünlüdür İstanbul, Eylül 1955’ten beri.
Kadim kentin destansı tarihinde 6-7 Eylül 1955’te yaşanan büyük yıkım kuşkusuz çok özel bir yer tutar..
Osman Balcıgil romanına ‘Söyledim ve ruhumu kurtardım’ diye başlıyor. Çünkü hepimizin merak ettiği önemli nedenleri var. 6-7 Eylül olayları
'Serenad' okuduğum ilk kitabıydı Zülfü Livaneli'nin.
Öncelikle kitaba adını veren 'Serenade für Nadia' ya ilham olan o ünlü serenatı aşağıya bırakıyorum:
open.spotify.com/track/6BdrHOEmo...
Kitabı okurken yer yer açıp parçayı dinlemiştim. Bu yüzden artık bu parça
Hemen herkesin demokrasi şehidi dediği, demokrasi nutukları atılırken atıfta bulunduğu yegane isimlerden biri olan Adnan Menderes’in yediği naneleri ay çok pardon siyasi kariyerini anlatan kapsamlı bir çalışma.
Genelde okumaktan çok dinlemeyi seven bir millet olduğumuz için Adnan Menderes' in neden asıldığını bilmeyiz.
Hiç kendinize ;
Sahi
"Neden kendimize yetmiyoruz, biliyor musun? Çünkü doğduğundan beri hep senden daha büyük bir şeye ait olman gerektiğini söylediler. Doğuyorsun, otomatikman bir ailenin parçası oluyorsun. yetmiyor, bir okulun, bir arkadaş grubunun, bir şirketin, bir dinin, bir takımın, bir politik görüşün, hatta bir sanat dalının... Ve onların ne kadar ulvi
Türk Ermeni ilişkileri oldukça hassas bir konu. 19. yüzyılın sonlarından başlayarak gerilen ilişkiler, günümüzde bile hala sıcaklığını koruyor. Aslında biz bu gerginliğin 1915 Ermeni tehciri ile başladığını zannediyoruz, ama daha önceki tarihlerde, kızıl sultanın padişahlığı zamanında, gerginliğin ilk tohumları atılıyor. 1890'lı yıllarda osmanlı
Orhan Pamuk, Türkiye’nin uluslar arası piyasadaki en popüler yazarı; bu kesin. Seveni, beğeneni olduğu kadar nefret edeni de hayli fazla. Ben ikisi de değilim. Kafamda Bir Tuhaflık, Pamuk’un son romanı. Benimse okuduğum beşinci Pamuk kitabı. Aralık 2014’te yayımlanan roman epeyce satıyor.
Pamuk’un kitaplarının bir özelliği de bence şudur; çok
Acı ve gerçek bir hayat hikayesi. Daha doğrusunu söylemek gerekirse sadece bir değil binlerce hayatların acı dolu hikayesi.Felsefe eğitimi alan Zülfü Livaneli Serenadda bize samimi ve sıcak bir aşk hikayesi sunuyor. Katolik alman olan Max ve Yahudi Nadia'nın Nazi Almanyası döneminde yaşanan içleri ısıtan aşk hikayesini. Zülfü Livanelinin Bu