Falih Rıfkı Atay etkinliği kapsamında yapacağım ikinci incelemem olacak. Etkinlik için Link: ->> #27899814
Babanız Atatürk kitabı ile Atatürk’ü yeniden okumaya var mısınız? Kronolojik biyografi incelemesi yapacağım, biraz uzun olacak ama unuttuğumuz bazı bilgileri hatırlamamıza yardımcı olacak.
Siyonizm İdeali Peşinde Koşan Bir Hahambaşı
Kitabın Yazılış Amacına Dair
Yazar Hüseyin Serkan Elönü, yazdığı “Haim Nahum” adlı kitabın önsözünde fikir, düşünce olarak yazma niyetini şöyle anlatmıştır: “Dinimizin ve ülkemizin kahramanları hakkında tonlarca kitap bulunurken İslam düşmanları hakkında ciddi eser maalesef bulamıyoruz.” Elönü, büyük
Peki, kim kurtaracak beni var olmaktan? Ne ölümdür istediğim ne de hayat.*
13 Haziran 1888 saat 15.20'de, Largo de S. Carlos'ta, 4 numaralı evin soldan dördüncü katında, aynı zamanda müzik eleştirmenliği de yapan adalet bakanlığı görevlisi Joaquim de Seabra Pessoa ile Maria Madalena Xavier Pinheiro Nogueria'nın ilk çocuğu Fernando
Günaydın güzel insanlar. Stefan Zweig’in kendi eserlerine kıyasla oldukça kalabalık sayılabilecek, dolu dolu, birçok anını hissederek anlattığı, dünya savaşlarının psikolojisini çok iyi yansıttığı, bir kısmını da ‘Bugün bir şey olmadı’ gibi cümlelerle geçiştirdiği günlüğüne hepimiz hoş geldik!
Özellikle kitabın sonlarında girdiği o bunalım
.
9 Aralık 1917'de Osmanlı Askerleri Kudüs’ü terkettiği günden beri Filistin ağlıyor.
11 Aralık günü Kudüs’e giren İngiliz General Allenby: “Haçlı seferleri sona erdi, artık burada Türkler olmayacak" diyordu…
Peygamber soyundan geldiği iddia edilen, Mekke Emiri Şerifi Hüseyin ve oğulları tarafından 6 Haziran 1916
18 mart 1915 deniz savaşı sonrası 25 nisan 1915te başlayan çanakkale kara savaşlarına dair yerli yabancı yazarlar, tarihçiler, araştırmacılar tarafından yazılmış birçok kitap var.
okumuş olduğum bu kitap dışarıdan bakıldığında bunlardan biri gibi görünse de aslında tam olarak böyle değil.
zira
Çanakkale kara savaşlarının en kanlısı... Zığındere... 5 günde tam 16 bin Mehmetçik şehit oldu... 2
ZIĞINDERE'DE KAFALARI GURKALAR TARAFINDAN
KESİLEN MEHMETÇİKLER, YAĞMURDA, KARDA TAM
28 YIL TOPRAK ÜZERİNDE YATTI. MEZARLARI OLMADI
2 Temmuz 1915. 105 yıl önce bugün. Zığındere Savaşı bitti. 1915 yılında yapılan bu büyük savaştan 6 yıl sonra, 1921 yılında bir İngilizin objektifinden Zığındere. İngilizler 6 Kasım 1918 tarihinde işgal ettikleri Çanakkale-Gelibolu'da kendi ölüleri için mükemmel mezarlar yaptılar. Çoğu yerde olduğu gibi Zığındere'de de bizim 16 bin şehidimizin kemiklerini ise böyle toplayıp yığın halinde bıraktılar. Şehitlerimiz, tam 28 yıl yazın kavurucu güneş altında, kışın yağmurda, karda dondurucu soğukta böyle yığın halinde mezarlarını beklediler... 1943 yılında Orgeneral Yamut onları defnedene ve bir şehitlik yapana kadar beklediler... 28 yıl... Mekanları cennetir...
Not: Çanakkale 21 Temmuz 1936 yılına kadar İngiliz işgalinde kalmıştır...
m.facebook.com/story.php?story...
Yaşar Gören
Yazar Adı Kitap Adı Yer Numarası
1. Abadan, Yavuz Amme hukuku ve devlet nazariyeleri KKX2101 .A33 1952
2. Abadan, Yavuz Hukukçu gözü ile milliyetçilik ve halkçılık JC311 .A23 1938
3. Abadan, Yavuz Hukuk felsefesi dersleri K231 .A23 1954
4. Abaoğlu, Emine Opera kılavuzu MT95 .O6420 1945
5. Abasıyanık, Sait Faik Sarnıç : hikayeler
benim destanlarım 7 düvele diz çöktürülerek yazılmıştır
15 Mart 1915 Çanakkale geçilmez
26 Ağustos Büyük Taarruz kurtuluş savaşıdır
6-11 Ocak 1.İnönü savaşıdır
23 mart 2. İnönü savaşıdır
23 Nisan Demokrasi bayramımdır
19 Mayıs Geleceğimdir
30 Ağustos Zaferimdir
29 Ekim Bağımsızlığımdır
10 Kasım saygımdır
Merhaba arkadaşlar. İlk muhalefet partisi Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının, Halk Fırkası karşına çıkmasıyla başlıyoruz. Siyasetten de içeriğinden de nefret ediyorum ama Kurtuluş Savaşı gibi kutlu bir savaşın başlangıcını yapan 7 kişiden 5 tanesinin bu partiden olması sadece Mustafa Kemal ve İsmet İnönü’nün diğer partide olması beni şüpheye
"Beni unutmayınız Corinne, hatta bu harpte ölsem bile." İncelememin başlığını taşıyan bu dokunaklı cümle Çanakkale Maydos Karargahından, harbin en kanlı,en netameli zamanlarında, Mustafa Kemal'in Harbiye'den arkadaşı Şehit Yüzbaşı Ömer Lütfi'nin dul eşi olan İtalyan kökenli Levanten bir kadına, Madam Corinne'ye
"Sevgili Anneciğim;
Bana göre, yarımadada pek çok şey yaşanmasına rağmen, bugüne kadar üç çok önemli olay oldu... Birincisi, tarihin uzun yıllar unutamayacağı çıkarma harekatı. İnsanın bunun değerini, muhteşemliğini ve mucizeviliğini anlayabilmek için çıkarmanın gerçekleştirildiği noktayı mutlaka görmesi gerekir. Elbette bu harekat çok iyi düşünülmüştü.
İkincisi ise, geçtiğimiz 11 Mayıs'ta binlerce Türk'ün bizim hatlarımıza yaptığı karşı taarruzdu. Karşılaştırdığımızda bizim kayıplarımız çok azdı, tüm hat boyunca yaklaşık 500 kişi. Çıkarma harekatından bu yana üzerimize böylesine çok sayıda geldikleri ilk ve tek andı.
Üçüncüsü ise 6. Takviye kuvvetimizin planladığı ve çok ağır kayıplar verdiği Tekçam taarruzuydu. Belki de bu harekata katılmadığım için çok şanslıyım. Tekçam'da hemen hemen en şiddetli muharebe yaşandı.
Tanıdığım o kadar çok dostumu kaybettim ki…
12 Kasım 1915, Gelibolu, Lance"
‘‘Türk vatanı bir bütündür parçalanamaz.’’
‘‘Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla sulanmadıkça terk olunamaz.’’
‘‘Yurt toprağı sana her şey feda olsun.Kutlu olan sensin.’’
Mustafa Kemal Atatürk
Yöreme ait bir türküde, çok sevdiğim bir söz dizesi var:
‘‘Burası kenarımış