DİN-YOBAZLIK:
Atsız ilk olarak 1932 yılında, "Aynı tarihî yanlışlığa düşüyoruz” başlıklı yazıda din konusuna temas eder. Konuya bir tespit ve bir soruyla girer: "Bugün din hayatta birinci safta bir rol oynamıyor. Devlet dini bit kenara atmıştır. Fakat din, halk yığınları üzerindeki büyük nüfuzunu yapmakta devam ediyor. Ve Bolşevik Rusya
Günlerden 3 mart 1994...Saat 21.30...Hacer'in karakolda babasına teslim edilişinden tam sekizbuçuk saat sonra. Polis telsizlerinden Beykapısı Mahallesi'nde bir cinayet işlendiği duyuruldu. Verilen adres Hacer'in eviydi. Öldürülen de Hacer'di...Aşiret kanunlarının uygulandığı Karamusa Sokağı'nda "kara bir
"Fakat, kim cimrilik eder, kendini Allah’a muhtaç görmez ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) yalanlarsa biz de onu en zor olana kolayca iletiriz."
(Leyl Sûresi/8-9-10. Ayet)
En son, en kalın odunu yakarsın.
Deniz'in taşıdıklarını da kesip kesip yakmıştın, o birzamanların şimdi uzakta kalmış ocağında —ne kalır ki, geriye?...
Ateşinin dumanını da biriktirirsin——
Herşeyden önce unutmaman gereken,
ateşinin hiçbirzaman tek bir düzeyde yanmadığıdır :
ateşin, ya harlanma içinde ya da sönme içindedir —
ya yükseliş,
Tartışmasız klasiklere dönersek, Bergman ve Fellini sahnenin merkezindeki yerlerini almalıdırlar. Yaban Çilekleri (Wild Strawberries/1957), Persona (1966) ve Çığlıklar ve Fısıltılardan özitiraflarla oluşturulmuş 8:1/2'a değin, açıktır ki bu filmler Freud'ün rüya çalışmalarının zekice işlenmiş ve eksiksiz temsilleridir. Bu çalışmalarda, ıstıraptan, bastırılmış hafıza temelli imgelem tarafından uyandırılan acıdan farklı olan düşlerin endişe verici gerçekliğiyle tanışırız. Deneyim acı verse ve öyküleri yararsızlık ve utanç duygusuna gömülse bile; sanki karakterler kendine özgü bir gerçek dışılık biçimiyle boğuşuyormuşçasına
trajediden uzak kalırlar
1. Kitabın yeni ebeveynler, ebeveyn adayları ve çocuklar için yazıldığı söylenebilir.
2. Ebeveynlik yapmanın temelinde paylaşmanın ve bağ kurmanın olduğu vurgulanmaktadır.
3. Öğrenmenin temelinde bağ kurmanın, kendini ve dünyayı anlamanın var olduğu yazılmıştır.
4. Çocuğun erken okuryazarlık yeteneklerinin gelişmesinde, onun okul başarısında, kitapların dünyasıyla tanıştırılmasının öneminden bahsedilmiştir.
5. Okulda dikkatli öğretmenin, kendisine kitap okunan öğrencileri okunmayanlardan anında ayırt edebileceği tespiti yapılmıştır.
6. Çocuğun doğumundan itibaren ebeveynlerinin çocuklara yüksek sesle kitap okumalarının öneminden sık sık söz edilmiştir.
7. Kitaplarla deneyimi olan çocukların okulda daha başarılı olma eğiliminde oldukları belirtilmiştir.
8. Kitap okunan çocukların kelime dünyasının gelişeceği ifade edilmiştir.
Nasil ki bir kişi hacamatın vereceği şifaya bildiği için hacamat yaptırırken hacamatın verdiği geçici acıya sabırediyor biliyor ki bu acı geçicidir şifası ise kalıcıdır.
İşte ahiret yurdu da buna benzer oranın saadeti için dünyanın acısı ve sıkıntılarına katlanmak zorundadır.