Ve baktı öyle kalbiyle kadın.
Sustu simsiyah gökyüzü, düştü aklına adamın gece gibi sisli şehir, keşke dedi az önce ki geçmişe dalarak. Zaman dedi adam ama dinlemedi kadın ve öyle bir an ki, kesti sözleri gırtlaktan kadın. Ufukta batan güneşin denize bıraktıklarıyla kaldı adam yalnız ve düşünceli. Kadın neden diye sordu adama, elleri titredi
1910 yılında Danimarka'nin Kopenhag şehrinde II. Enternasyonal'e bağlı ilerici kadınlar toplantısında söz alan Clara, Grev yaparken çıkan yangında ölen işçi kadınların anısına her yılın 8 Mart'ının Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanmasını önerir. Bu öneri kongre tarafından büyük bir sevinç ve oy birliği ile kabul edilir.
Kimi der ki kadın
Uzun kış gecelerinde yatmak içindir.
Kimi der ki kadın
Yeşil bir harman yerinde
Dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki ayalimdir,
Boynumda taşıdığım vebalimdir.
Kimi der ki hamur yoğuran.
Kimi der ki çocuk doğuran.
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal.
O benim kollarım, bacaklarım, başımdır.
Yavrum, annem, karım, kızkardeşim,
Hayat arkadaşımdır.
Onları korumaktan vazgeçin, onları
aynı faaliyetler ve uğraşlarla baş başa bırakın, bırakın asker olsunlar, denizci, otomobil sürücüsü ya da liman işçisi...
Kadınlık, himaye edilen bir meşguliyet olmaktan çıkınca her şey olabilir.