Zeze ne yaptın biliyormusun.1995-96 da Memleketten Ankaraya yerleşip,Bir kömürlüğü yanyana tren vagonu gibi eve çevirip soğukta soba yakıp o vagonları ısıtan kapıcı Annemi,12 saat çalışıp o kömürleri almaya çalışan babamı,Evimizin dibindeki konuştuğum cağla ağacını,Kardeşimle arkadaşlarının giydiklerini kıskanan beni hatırlattın.Senin gibi iki yumurta kırdım diye dayak mı yemedik,Komşunun penceresini topla kırdık diye dayak mı yemedik.Kardesimle küfürlü konuştuk diye dayak mı yemedik.Zeze senin gibi bende dayak yiyerek büyüdüm yoksulluk içinde.
Şeker portakalını ne ara okudum bitti anlamadım,Ama kitabın devamının olduğunu öğrenince mutlu oldum.Tek tavsiyem okumanız benim gibi çocukluğu olan herkesin okurken duygulanacağı bir eser.