Karanlık ve uzak bir ülke ,akşamları sisli sisli sokaklar ,kuytu köşelerde görülmeyen ama duyulmaya alışılmış suçlar ,her gün bir tane daha ,her gün on tane daha ,her gün yüz tane daha suç işleniyor bu sokaklarda ,dolaşmak isteyen tek başına dolaşamıyor ,özgür insanların bu ülkede özgürlüğü sadece gündüzen ibaret ,tabi bu özgürlük sadece erkekler için geçerli ,korkarak yaşamaya alışılmış bir hayat ,yada yaşamaya alışılamamış büyük bir korku,büyük korkular ,daha büyük korkular , bazı duvarlarda düzene karşı yazılmış yazılar bazılarında ise bunca korku ve çaresizlikler içinde çizilmiş bir kalbin sağ ve solunda yazılı karşı cins isimler , ve bu duvarlar işlenmiş suçların en büyük tanıkları , ah mahkemelerde bir konuşabilseler adalet yerini bulurdu ,ama kurulmuş düzenlerde ve yasalarda duvarların şahitliği geçerli değildi ,söz konusu suç ise bu ülkede suçlu her zaman masumdur, adalet kavramı göreceli mi ? Yoksa yargıyı dağıtanı yargılama hakkı mı yok ,bu hak verilmeli millete ,yargıçı yargılama hakkı verilmeli yargıya mahkum insanlara ,ve adalet kavramının üstünden geçilmeli bir kez daha ,yoksa duvarlar intihar eder .
Sokakların çocukları suç işlemez ,hırsızlık değil ;yoksulluktur ,fukaralıktır ,göz hakkıdır, hakkı olanı istediğinden vermeyince zorla almaktır ,haktır icabında, ama cezası hapistir aylarca ,belki yıllarca.
Eşitlik geç gelmiş değil hiç gelmemiş topraklarda ,hak sahibinin hakkını alması ancak böyle olur . zenginde çalar ya ,ekmek değil ,para değil ,gelecek çalar ,sömürür insanı ,kendine mahkum eder ,çalıştırır ,çalıştırır ,çalıştırır ,kendisi için durmadan çalışanı da küçümser ,hor görür ,ama bu hayat hırsızlarını bırakın hapise atmayı mahkemede yargılamazlar bile .
Bu karanlık Ülkede mutlu yaşamanın sırrı televizyon izlememekten geçiyor, her akşam
saat yedide başlayan; tecavüz,cinayet ,siyasi anlaşmazlıklar ,geçim sıkıntıları ,kadın şiddetleri ,kadına şiddet ,kadına şiddet,kadına şiddet...bitmeyen ,tükenmek bilmeyen çeşitli olaylar ve bıkmayan ,yapmaktan usanmayan ,rezil insanlar ,serbest bırakıp,adi davranan ,adalet.....,sadece adı adalet .
İnsanlar arttıkça insanlık azalıyordu ,sanki bir sürahi suyu bardaklara boşaltır gibi ;ne kadar çok bardak ,o kadar az su ,ne kadar çok insan ,o kadar az insanlık ,ama kendini hala bilen insanlar vardı ,ama nerdeler ,kim gördü onların yüzünü ,kim bu yüzleri gören şanslı insanlar , onları tanırsak bize de anlatırlar mı nasıl olduklarını ya da selam söylesek selamımızı iletirler mi ,ah bir görebilseydik ,bir tanıyabilseydik ...
Rafael de la serna