Mehmet Âkif' in bütün şiirlerinin toplandığı kitap.
Kitabın adı, Arapça ''safha'' kelimesinin çoğulu olmakla birlikte ''yüzler'' anlamına da gelmektedir. Yani hayatın türlü yüzleri...
Safahat kitabı 7 kitaptan oluşur.
Bendeki kitapta, Âkif' in sağlığında bu kitaba almadığı şiirler de var. Hepsini geçtim İstiklâl Marşı' nı da basmışlar, çıkardım ve duvara astım onu. Malûm, ''artık milletimin malıdır, bana ait değil.'' diyor büyük şair.
Bu kitap çok değerlidir benim için, bunalınca açar okurum. Memleket ahvali, insan hayatı işte, hep bir yanımız öksüz kalıyor. Bir yavrunun annesine sığınması gibi sığınırım ben de Mehmet Âkif' e. En sevdiğim şairler sıralamasına koymam onu. Âkif' in yeri ayrıdır der, 1. Fuzûlî 2. Ahmet Haşim...diyerek devam ederim.
Buna istinaden zaman zaman güncelleyeceğim uzun bir inceleme olacak bu. İyi okumalar dilerim.
Öncelikle şunu halledelim, Safahat' taki şiirler Osmanlıca Türkçesi ile yazılmış. Bu nedenle Mehmet Âkif gibi yeni alfabe öncesinde eser veren yazarlarımızı okumak biraz zorlaşır. Hocam, ''dilde sadeleştirme olmaz, kahvede olur o.'' derdi.
Bir örnek vermek gerekirse şair de bilirdi elbet ''garp'' kelimesinin yerine ''batı'' kelimesini kullanmayı, fakat kullanmıyor, çünkü üslubu öyle yazarın.
Bu nedenle, sadeleştirme adı altında üslup özelliklerini budayan kitaplar yerine bir sayfada orijinal hâli diğerinde de bugün kullandığımız Türkçe hâli olan eserler tercih etmek daha doğrudur. Bu sayede hem yazarın üslup özelliklerini farkederiz hem de yeni kelimeler öğreniriz. Okullarda ortalama algı seviyesine hitap etmek biraz zorunluluk olsa da siyah ile kara eşanlamlı kelimeler olmuyor....
Kitapla devam edeceğim.