Bugün, çok yakınım aileden olan birisine okumuş olduğum hatmi şerif sevabını hediye etmek istediğimi söyledim, bana ihtiyacı olmadığını söyledi. Kendin için oku, biz istersek tv den açıp dinleriz dedi. Çok yakınım olduğu için sadece susmakla kala kaldım. Rabbim bu Ramazan ayi hürmetine bizleri af etsin ve hidayet versin 🥹
“Değil... değil... fakat şu muhakkak ki bugün olduğum gibi olmak da istemiyorum. Büsbütün başka bir hayat, daha az gülünç ve daha çok manalı bir hayat istiyorum. Belki bunu arayıp bulmak da mümkün... Fakat içimde öyle bir şeytan var ki... bana her zaman istediğimden büsbütün başka şeyler yaptırıyor. Onun elinden kurtulmaya çalışmak boş... Yalnız ben değil, hepimiz onun elinde bir oyuncağız... Senin dünyaya hâkimiyet planların bile eminim ki onun mahsulü..”
Bazen, buradaki gençlerin olsun ya da hayat içerisinde karşılaştığım gençlerin olsun dertlerini dinlediğim zaman içimden şöyle demek geliyor: "Allah sizin belanızı gerçekten vermediği için, osuruktan şeyleri dert edinip, sıkıntı ediyorsunuz. Ve böylece şükürsüz kalıyorsunuz. Allah muhafaza bi derdiniz olsa -hakiki bir dert elbette- o zaman kendi kendinize diyeceksiniz: "Ben bugüne kadar neleri dert etmişim, kendime yazık etmişim." diye. Ama işte benim ponçik göynüm yine de çoğu kimsenin yüzüne bunu söylettirmiyor. Bari genel söyleyeyim de, dileyen alsın...
Güzel sev beni kibar sev usul usul belli etmeden sev gizlice ama anlayarak sev ben olduğum için sev beni tüm bilgin le geçmişinde biriktirdiğin ne varsa ve gelecekte kim olacak. san öyle sev bakarak sev görerek sev duyarak sesimi duya san öylemediklerimi aklımdan geçenleri dokunarak seven dokunulmaz yerlerine içimin bilerek sev kimi sevdiğini beni sevdiğini her an her uykuda ve her bilgide sev yemek yerken kitap okurken işinde arabada en zor anında en kolay halinde sev beni şiddetle sev hırsla sev kıskançlıkla sev yanarak sev kokunla sev her şey çağırsın beni sana öyle sev gelmek için ve hiç gitmemek için tenhada sev uluorta sokaklarda caddelerde insanların bilinçlerinde sev beni sen sen sen sev beni seni sen yapan ne varsa hücrelerin kanın aklın ruhun çocukluğun yediğin tokatla sev beni o gün o tokadı yerken hissettiğin yalnızlıkla sev o yalnızlığı büyüt içinde benim için o günden şimdiye ve bul beni öyle sev korkunla sev beni en derin en derin kimselerin bilmediği kendinin bile gömmeden gizlemeden alenen ve benden saklamayı düşünmeden sev beni insanlar içinde sev beni binler içinde milyonlar içinde hisset orada ve bak ve gör ve öyle sev beni cesur sev beni ya giderse diyerek ve bunu derken sev beni ya o böyle şiddetli sevmiyorsa diye yanarken için ve bu duyguna sarılarak sev beni yüzleşerek sev seni hiç sevmeme ihtimalimle yine de sev...