DÎVÂN-I KEBÎR’DEN SEÇMELERLE MEVLÂNA SOHBETLERİ - 29
Ârif nedir, kime ârif denir?
Sadece “Ben ârifim” demekle ârif olunmaz. İrfâniyet hoş şeydir ama, o da iki türlüdür: Biri aşık olarak bilmek, biri de dinleyerek bilmek.
Elmanın elma olduğunu bilmek, kuru kuruya irfâniyettir. Elmanın elma olduğunu bilip yemek de, aşk irfânıdır. Çünkü, lezzet var. Lezzet, ancak aşktadır.
Ârif sözünün anlamı, “Bilmiyordu, öğrendi, bildi” den ibarettir. Ârif, bildiğini delilsiz bilir; bilgiyi görüşle, bakışla görmüş de elde etmiştir.
Ulu Ârif Çelebi, Dîvân’ında şöyle buyurur:
“Ruh topraktır, aşk ise ölümsüzlük suyu. Akıl karıncadır, o ise Süleyman. Eğer aşk kadehinden bir yudum içtiysen, bu mânâlar senin için kolaydır.
Aşkın Şah’ı eğer seni kabul ederse, teşekkür olarak ucuz olan canını ver. Aşk yakınlık başköşesinde oturmuş; akılsa acizlik çölünde dolaşıp durmaktadır.
Yüzünü padişahlık toprağına koy. Zîrâ aşk ona Fâtiha suresini okumaktadır.
İrfân ile kendinden geçmiş Ârif’in canı, Mevlâna’nın sırrından bir nükte söyledi. Bu da onundur, Allah ondan razı olsun...”
“Bana bak; benden başka her neye, her kime bakarsan, Allah'ın aşkından habersiz olduğun anlaşılır!
Cenâb-ı Hakk'ın nuru, güzelliği hangi yüzde varsa, o yüze bak! Olabilir ki, o yüz hürmetine bahta, devlete, saadete erişirsin!
Ârifler, aklı, baba yerine koyarlar; bedeni de ana sayarlar! Sen, gerçek bir oğul isen, babanın yüzüne bak!
Şunu iyi bil ki, pîr, mürşid, baştan başa Hakk'ın sıfatları ile sıfatlanmıştır! O, insan şeklinde görünür ama, iş göründüğü gibi değildir!
O, sana karşı köpük gibi görünür ama, kendi sıfatına göre, kendince deryâdır! Halkın gözü, insanlar, onu bir yerde oturtuyor, orada ikâmet ediyor görüyorlarsa da o, her ân seferdedir, yoldadır, hakîkat yolculuğundadır! O, gönüllerde dolaşmaktadır!
Kuruluktan, yaşlıktan, her şeyden münezzeh olan Hakk'tan gönül Meryem’ine bir suret geldi!
Gönüllerde dolaşan elçi, içinde ruhun gizli olduğu bir nefes ile gönül Meryem’ini gebe bıraktı!
Ey gönül; sen, o padişahlar padişahına gebe kaldın! Çocuk karnında oynamaya başlayınca, işi anlarsın!
Tebrizli Şems'ten mânâ yolu ile gebe kalırsan, sen de bir gönül olursun ve gönül gibi, gayb âlemine uçar gidersin!”
Kâinatın nuru Hazreti Muhammed Efendimizin, Ehlibeyt Efendilerimizin, yüce Pîrimiz Hüdâvendigâr Mevlâna’mızın, Pîran Efendilerimizin selâmları, feyizleri ve güzel keremleri, bizleri sevenlerin ve bizleri izleyenlerin üzerine olsun. Allah, sizleri hep güzel günlerde yaşatsın. Sevgiler, Allah'a emânet olun. Huu…