Aydın

İnsanların sorularına maruz kalmamak için onlarla konuşmaktan kaçınıyordu.
Sayfa 7 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Dünyanın delirdiğini bilmesine rağmen bu güzelliklere inanıyor ve kendisine vatan seçtiği bu ülke sayesinde birkaç saatliğine de olsa kendi vatanını unutuyordu.
Sayfa 3 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Yeni güne uyanan dünya biraz önce selden kurtulmuş, saçlarından sular damlayan bir insana benziyordu tıpkı.
Sayfa 2 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor

Reader Follow Recommendations

See All
Aydın

Aydın

, thinking of reading a book
Çıxış Yoxdur
Çıxış YoxdurTaylor Adams
8.4/10 · 142 reads
Sanırım bu ben olabilirim...
Bir açı kıvrımı vardı, her şeyden usanmış, dünyada hiçbir arzusu kalmamış insanlar gibi konuşuyordu
Sayfa 212 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsan eminim zannettiği şeylerde o kadar yanılır ki...
Sayfa 211 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Sevmeye gelince, böyle sokaktan geçerken karşıdan görmekle erkek sevmeyi anlamıyordu. Bu ona, seveyim diye sevmek gibi geliyordu; sevmek için bilmeyerek sevmek, sonra fark etmek lazımdır diye düşünüyordu.
Sayfa 206 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Çok doğru...
İnsan işine geldiği gibi hareket eder. O insan doğasının gereği...
Sayfa 198 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Koca denilen birinin, haklı haksız keyfine esir olmaktan başka bir şey olmayan, Mesut denilenleri ise onun her türlü hevesine şartsız katlanıp boyun eğmekten ibaret olan bu evlilik onu iğrenç geliyordu.
Sayfa 186 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Demek, herkesin başkasında şikâyet ettiği şey kendinde bulunabiliyor ve bunu fark etmeyerek başkalarında itham ettiği şeyi kendinde mazur görüyordu.
Sayfa 186 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsanlarda hayat ve saadet için gerekli olan şeyden bıkan ya da iğrenen bir hal vardı ki işte asıl hayatın çaresizliği olarak bunu buluyordu. "Hem sadece onunla yaşayacak, hem yaşayamıyor, işte ceza burada! Sanki gıdasıyla zehirleniyor!" diye ümitsizliğe düşüyordu.
Sayfa 183 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
253 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 10 days
Eylül
EylülMehmet Rauf
7.5/10 · 39.9k reads
Namus... Herkesin söylediği, fakat kimsenin rast gelmediği bir çeşit kuş olmalı...
Sayfa 176 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ah kadınlar, kadınlar, siz sadece aşkınıza, sadece fedakârlık yüceliğini düşkün ve mahluk olup olmalı ve Mesut yanarken erkeklerin kalbinde ne çirkin, ne hain, ne garip hisler olduğunu bilesiniz...
Sayfa 175 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Bu şimdi artık toprak, çamur olanlar ömürlerinde benim gibi böyle bir saadete aday olup da onu bir takım, Temelli temizsiz vesveselerle reddettilerse ne kazandılar?" diye söylendi. Evet, ne kazanmıştılar? İşte yapan da yapmayan da aynı toprağı, aynı çamuru oluşturduktan sonra, hep bir sonuç için kesin olan saadetleri dökmek cenneti neye yaramıştı? Şimdi değil, öldükleri anda, hatta yaşarlarken ne kazanmışlardı? Hayatın böyle büyük fedakârlıklara, feragatlere, haber vazifelere tahammül ve liyakati mi vardı?
Sayfa 171 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
854 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.