Tanrı ve ölüm korkusu olan, insana merhamet etmeyi bilenler de vardı, hatırlamaya bile değmeyecek, köpek gibi olanlar da.
Sayfa 47
Tabiatımda manasız denilecek kadar ileri giden bir çekingenlik vardı ki, çok kere etrafım tarafından yanlış anlaşılmama, aptal yerine konmama sebep olur ve beni üzerdi.
Sayfa 48
Şu koskocaman dünyada benim kadar yapayalnız dolaşan bir insan daha var mı acaba?
Sayfa 46
Reader Follow Recommendations
"Ama şiir nasıl inkâr edilir? Güzel sanatları, doğayı sevmemek..."
Maviçatı yayınları
Gün gelir herkes sevdiğini öldürür ya, kimi bir bakışla, zeki olan sözle, korkak kurşunla, cesur inançla...
Sayfa 69
"Yolu öğren sonra kendi yolunu bul."
Sayfa 65
Özgür olduğunu zanneden bir insan, kendi kararını vermedikçe köledir
Sürekli arayan, sorgulayan bulduklarıyla yetinmeyen bir beyin, kuşlar kadar özgürdür.
Mevlana, gizlide ve açıkta Allah'tan korkmayı, az yemeyi, az uyumayı, az konuşmayı, isyan ve günahları terk etmeyi, oruç tutmayı, namaza devam etmeyi, sürekli olarak şehveti terk etmeyi, bütün yaratıklardan gelen cefaya tahammüllü olmayı, aptal ve cahillerle oturmamayı, güzel davranışlı ve olgun kişilerle birlikte bulunmayı vasiyet eder.
Sayfa 39
Yakından geçen ırmaktan kurbağa sesleri geliyor doğa yavaş yavaş uyanıyordu.
Sayfa 37
"Hayatın nokta koyduğu yere soru işareti koymak nafile bir çabadır."
Sayfa 35
Yalancı bir yıldız gibi parlayan içi boş kitaplardan çok, kaleminin hakkıyla ünlenen ve adı sanı az duyulan, parlamaktan bucak bucak kaçan yazarların kitaplarını yeğlerdi. Kurmaca olmayan gerçek hayatlarda, kendini bulma olasılığının daha yüksek olduğunu savunurdu.
Sayfa 32
Kendinden kendine seslendi:
"Yeni bir sayfa açman lazım. Eğer bu sayfaya yine aynı şeyleri yazacaksan, yaşamanın ne anlamı kalır?"
Sayfa 14
Bugün ilk defa gerçeklerini gördükleri bu bilinmez dünyada başlarına gelecekleri düşünüp ağladılar. Büyüdükleri dünyadan korkuyorlardı; tehlikelerle dolu bir ormana benzeyen yaşamdan korkuyorlardı ancak bu ormandan geçmek zorundaydılar.
Sayfa 26
"Sözler, sözler! Her oyunbazın bir bahanesi vardır.
Sayfa 19